"biçare" - Translation from Turkish to Arabic
-
عاجز
-
البائس
Bir kızı ağlarken görmek beni tamamen biçare kılar.... ...hele ki kız güzelse. | Open Subtitles | رؤيتي لفتاة تبكي يجعلني عاجز تمامًا, خصوصًا إذا كانت جميلة. |
Eğitim yıllarında, ileride biçare bir yaşlıya bakıcılık etmeyi hayal etmemişsindir. | Open Subtitles | أشكّ أنّك فكّرت أبداً أثناء تلقيك تدريبكِ أنك ستصبحين جليسة رجل عاجز. |
Eğitim yıllarında, ileride biçare bir yaşlıya bakıcılık etmeyi hayal etmemişsindir. | Open Subtitles | أشكّ أنّك فكّرت أبداً أثناء تلقيك تدريبكِ أنك ستصبحين جليسة رجل عاجز. |
Ama bilmeni isterim ki bu biçare adam, sadece onun hatırı için kalmana izin verecek. | Open Subtitles | لكن أريدكِ أن تعرفي بأنّ ذلك الرجل البائس سيسمح لكِ بالبقاء فقط من أجله. |
John, zavallı John. biçare John. Kırgın John. | Open Subtitles | (جون) المسكين ، (جون) البائس (جون) المحطم |
Hepsini zavallı biçare köylüler için yapıyorum. | Open Subtitles | أفعل هذا من أجل الفقراء القرويين عاجز. |
Engelli; sıfat: kötürüm, biçare, kullanışsız, bozuk, sakat, yaralı, ezik, topal, kötürüm, yıpranmış, zayıf, aciz, kısır, özürlü, bunak, eskimiş, bitirilmiş, halledilmiş, becerilmiş, kırık, çürük; ayrıca yaralı, kullanışsız ve zayıf kelimelerine de bakın. | TED | "معاق," صفة: مشلول, عاجز, غير مفيد, محطم مقعد, مشوه, مجروح, متلف, أعرج متهدم ، مهترئ ، مضغف , مخصي ، مشلول ، معاق مصاب بالخرف, بال مكسور, لا يعد انظر الى: مصاب, عديم الفائدة و ضعيف |
biçare, korkmuş ve çığlık atarak. | Open Subtitles | عاجز,خائف ويصرخ |