Bu adamı çok seviyorum; ifadesi paha biçilemez. | TED | أحب هذا الرجل؛ تعبير وجهه لا يقدر بثمن. |
Bunun anlamı, çocuklarımızın ekonomik olarak değersiz ama duygusal olarak paha biçilemez olduğu çağda çocuk yetiştirmektir. | TED | وهذا يعني أن ننشئ أطفالنا في عصر يكونون فيه عديمي القيمة الاقتصادية ولا يقدرون بثمن عاطفيًا. |
Ölümünden sonraki yüzyıllarda Anna'nın Aleksiad'ı tekrar tekrar basıldı ve hala Aleksios'un saltanatına şahitlik eden paha biçilemez bir tanık. | TED | في القرون بعد وفاتها، تم نسخ اليكسياد آنا مرات ومرات، وظل لا يقدر بثمن رواية شاهد عيان من عهد اليكسيوس اليوم. |
Her gün, çok fazla paha biçilemez bilginin üzerine sifon çekiliyor. | TED | كل يوم، معلوماتٍ لا تقدر بثمن يتم التخلص منها بالماء |
Onun gibi insanlar mimari söylemin tamamen dışında olmalarına rağmen tasarımın paha biçilemez elçileridirler. | TED | أشخاص مثل هؤلاء هم سفراء لا يقدروا بثمن للتصميم و لكنهم دائما غائبين عن الحوار المعمارى. |
Müzeye gittik ve paha biçilemez sanat eserleri gördük. | Open Subtitles | ذهبنا للمتحف و رأينا أعمال من الفن لا تقدر بثمن |
Sizin gezegeninizin adetlerini bilmiyorum ama Dünya'da, bir yaşama değer biçilemez. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شئ عن عادات كوكبكم لكن هنا على كوكب الأرض قيمة الحياة لا تقدر بثمن |
Yolculuğun tehlikeli olacak, ancak ödülüne paha biçilemez. | Open Subtitles | سيكون سعيك محفوفا بالمخاطر، لكن الجائزة لا تقدر بثمن. |
Baban bu okula uzun yıllar süresince paha biçilemez bir hukuki danışmanlık hizmeti verdi, kişisel dostluğumuzdan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | والدك قدم خدمات لاتقدر بثمن , لهذه المدرسة طوال تلك السنوات بدون ذكر علاقتنا الشخصية كأصدقاء |
Ulusal Galeriden dün gece çalınan paha biçilemez sanat eseri bulundu. | Open Subtitles | اللوحة التي لا تُقدر بثمن التي تمت سرقتها ليلة البارحة من المتحف الوطني |
Biliyorum bunlar değerli ama.. bu ders paha biçilemez. | Open Subtitles | أعلم, أن هذا غالي الثمن, لكن الدرس لا يقدر بثمن |
Kendini harap etme. Paha biçilemez bir iş başardık. | Open Subtitles | لا تتعب نفسك ، لقد قمنا بعمل لا يقدر بثمن |
Bu, 3000 yıllık paha biçilemez bir hazine yine de yüklü bir paha biçileceğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | إن عمر هذه 3000 سنة وكنز لا يقدر بثمن سوف تجلب لك سعرا جيدا |
Anne, mutluluğun bizim için paha biçilemez. | Open Subtitles | امي, سعادتك لاتقدر بثمن بالنسبه لنا ويا امي, نحن سوف نسدد هذا القرض بسرعه |
Adrenalin akışım hızlanırsa koca ellerim, bu paha biçilemez kemanı ikiye ayıracak. | Open Subtitles | إذا حصلتُ على دفعة أدرينالين فستحطّم يدي العملاقة الكمان الذي لا يقدر بثمن إلى نصفين |
Bir de paha biçilemez bir sanat koleksiyonunu yönetmeyi dene." demiştim. | Open Subtitles | قلت، مِن السهل إدارة بلد. فلماذا لا تديرين مجموعة مِن الفنّ الذي لا يقدر بثمن. |
Bana paha biçilemez deme çünkü para verip aldım bebek. | Open Subtitles | ولا تقولي إن ذلك لا يقدّر بثمن لأن ذلك مشترى ومدفوع ثمنه |
Ancak böyle bir hazinenin değerine yitirilen canlarla paha biçilemez. | Open Subtitles | لكن كنزاً كهذا الكنز لا يقاس بأرواح تُزهق |