| Evet öyle. Biliyorum bugün maç var, sadece biftekleri unutmadığını söyle bana. | Open Subtitles | حسنا, أعلم انه يوم اللعبه ولكن لا تنسى شرائح اللحم؟ |
| Kendi kömür ızgaramızda yaptığımız biftekleri de sunacağız. | Open Subtitles | فنعرض عليهم شرائح اللحم مقدمة من مشواة اللحم خاصتنا |
| Şey biftekleri, büyük biftekleri severim. | Open Subtitles | حسنا، أحب شرائح اللحم شرائح اللحم الكبيرة |
| Biliyorum. Ama bu biftekleri, düzenlediği mangal partisi için Bay Mallenberg'e götürmem söylendi. | Open Subtitles | كل ما اعرف انه قيل لي ان احضر هذه الشرائح للسيد مالينبرج لحفل الشواء |
| Merhaba Ducky, uçakla gönderdiğim biftekleri beğendin mi? | Open Subtitles | هل أعجبتك الشرائح التي ارسلتها لك بالبريد الجوي |
| Şuradaki Costco'da devasa sığır biftekleri satıyorlardır. | Open Subtitles | على الأرجح أن لديهم تنزيلات على لحم الستيك في مطعم كوستكو الكبير هناك |
| 6'da evde olurum, biftekleri de getiririm. | Open Subtitles | ساكون في المنزل عند السادسة ساقوم بتحضير شرائح اللحم |
| Sonra arka bahçeye gitmiş deden de ızgaranın başında biftekleri ters çeviriyormuş ama bifteklerin hepsi yanmış. | Open Subtitles | و جدك واقف عند الشواية يقلب شرائح اللحم وكلها احترقت |
| Böylece, şu herif gelir, ve bana bu biftekleri satmaya çalışır doğru, çaldığı apaçık ortada. | Open Subtitles | لقد آتى الرجل وباعني شرائح اللحم حقاً |
| - biftekleri dehşet. Sadece 29.95 $ - Elliot'un seveceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | شرائح اللحمة هناك لذيذة ، ب 29.95 دولار |
| Koymalısın. biftekleri ben aldım. | Open Subtitles | يفترض بك هذا، أنا من إشترى شرائح اللحم |
| biftekleri getirin ve fazlaca olsun. | Open Subtitles | هاتِ شرائح لحم سميكة |
| O bifteklerden istediğimi sanmıyorum Randy Bize ait değiller Bunların hiçbiri bize ait değiller Eminim birisi o biftekleri özlüyordur Ve bu tekneyi. | Open Subtitles | ( لا أعتقد أنني أريد شرائح اللحم تلك , ( راندي إنهم لا ينتمون إلينا لا شيء من تلك الأشياء ينتمي إلينا |
| Şimdi, dışarı çık ve biftekleri kontrol et, tamam mı? | Open Subtitles | الأن، اخرج لتتفقد شرائح اللحم |
| Ben küf biftekleri yapıyorum sen de onları dinleyip... | Open Subtitles | أنا أصنع شرائح العفن ...و أنت تصغي إلى |
| Ben gidip biftekleri hazırlayayım. | Open Subtitles | حسنا سوف اضبط هذه الشرائح 386 00: 12: 53,808 |
| Sonra mikroplu biftekleri iade edip mevcut havayolu mesafe puan sistemi açığının avantajından yararlanarak kâra geçecektiniz. | Open Subtitles | مع الشرائح وفي مرحلة معينة سوف تستعيدون المقابل المادي نقدا مستغلين فرصتكم بالثغرة الموجودة بنظام الطيران |
| - Tırdaki tüm biftekleri nasıl indireceğim? | Open Subtitles | كيف سأخرج كل الشرائح من الشاحنة؟ |
| - Mutfakta, biftekleri kesiyor. | Open Subtitles | ـ في المطبخ، يقطع الستيك |