"bikinili" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيكيني
        
    • بالبكيني
        
    • البيكيني
        
    • البكيني
        
    • بكيني
        
    • بملابس السباحة
        
    • ملابس السباحة
        
    • بالبيكيني
        
    • بثوب السباحة
        
    • البكينى
        
    • الحسناوات
        
    • لباس السباحة
        
    • أثواب
        
    • بثياب السباحة
        
    • المايوه
        
    Bana büyük annenin bikinili resmini göster lütfen. Open Subtitles تظهر لي صورة من الجدة في سلسلة بيكيني لها، من فضلك.
    Acil durumlar için bir şeyler biriktiyordum apendist patlaması ya da ilk bikinili buluşma ağdası gibi. Open Subtitles لقد كنت احتفظ ببعض المال للحالات الطارئة كـ إزالة الزائدة الدودية أو شراء شمع لإزالة الشعر للموعد الأول بالبكيني
    Burada kimsenin bikinili kızlara prim vermeyeceğini biliyorum. Open Subtitles أنا لا أَفترضُ أي شخصَ مهتمّ بفكرةِ تَضْمين فريقِ البيكيني السويديِ؟ أنا أعرفهم جميعا شخصيا
    Seni teknemde bikinili halde görmekten başka istediğim bir şey yok. Open Subtitles لن أرغب بشئٍ أكثر من ركوبكِ في قاربي وأنتِ مرتديةً البكيني
    Bazı bikinili adamlar senin çantanın aynısından almışlar. Ciddi misiniz? Hiç komik değil. Open Subtitles لابد أن رجلا يلبس بكيني رحل بحقيبتك. جديا, يارفاق.
    Ama gene de bikinili kızların kayıtlarını yayınlayacaksın, değil mi? Open Subtitles لكنكَ لا تزال ستقوم بتصوير الفتيات بملابس السباحة , أليس كذلك ؟
    Lisede yaptığım bikinili araba yıkamayı saymazsak. Open Subtitles إلا إذا احتسبتِ غسيل السيارات في ملابس السباحة الذي قمت به في المدرسة الثانوية.
    Pon pon kızlar bikinili köpek yıkama şovu, ve şehir festivali. Open Subtitles غسل كلب بيكيني لرئيسة مشجعين المدرسة الثانوية معرض مقاطعة كامدين
    Yani beyaz bikinili ve ıslandığımda herşeyi gösteren mi? Open Subtitles هل يعني واحد في بيكيني أبيض أظهرت أن كل شيء عندما حصلت على الرطب؟
    Yani arabaya hem bikinili, hem kabanlı birer kız oturtup ikisini de rahat ettirebilirsin. Open Subtitles لذا، يمكنك أن تصعد فتاة ترتدي بيكيني وآخرى ترتدي سترة، وكلاهما يشعرا بالإرتياح.
    bikinili kızlar adını haykırdığında, egon tavan yapar. Open Subtitles ‫عندما اري الفتيات بالبكيني تصرخ لي ‫فهذا يستحضر غروري.
    Siz de, o 32 parçalı dişli mandal setinin yanında duran bikinili kızların olduğu reklamı sevmiyor musunuz? Open Subtitles ألا تحبون الإعلانات التي ترون فيها المرأة بالبكيني... بجانب حقيبة المعدّات ذات الـ32 قطعة؟ ...
    bikinili genç kızların bile aklını alan zeki ve güçlü bir kadınsın. Devam et. Open Subtitles من جعل فتاة مراهقه تفسد البيكيني , تفضلي
    Yani siz bikinili turist acentasısınız. Open Subtitles أجل أنتن مُتعهدات سياحة بملابس البيكيني إذن ، أليس كذلك ؟
    Dostum, siyah bikinili kız seni acayip süzüyordu. Open Subtitles يا صاح، تلك الفتاة التي ترتدي البكيني الأسود، كانت تنظر إليك بالكامل
    Marc bikinili kızları görmek istedi. Open Subtitles مارك يريد ان يرى الفتيات اللواتي يرتدين البكيني
    Tek parça mayolu bir kız mısın yoksa bikinili bir bebek mi? Open Subtitles هل أنتِ فتاة بقطعة واحدة أم فتاة بكيني ؟
    Üstelik, bikinili erkek-avcısı. Yolun yarısına vardım demektir. Open Subtitles بالإضافة إلى أن صيد الفتيان بملابس السباحة يعني أنني بالفعل قطعت نصف الطريق
    bikinili fıstıkları çekiyorum. Open Subtitles أنا أسجل الآن جميلات فى ملابس السباحة
    Evet, bikinili kızların boks yaptığı şu harika olay. Open Subtitles نعم,إنه شيء رائع حيث الفتيات بالبيكيني يلاكمون بعضهم البعض
    Bir tane bile bikinili resmini internette istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أية صور لك و أنت بثوب السباحة على صفحات الانترنت.
    Kum olsun, sörf olsun da çamurdan olsun ve bir de bikinili hatunlar. Open Subtitles ولكن يجب أن يكون هناك رمل لابد أن يكون هناك ركمجه ولابد أن يكون هناك سيدات يرتدين البكينى
    Sizin seyrettiğiniz o bikinili sarışın bombalardan biri bile kızgın demire değer mi? Open Subtitles أى من تلك الحسناوات اللاتى تشاهدهم دائماً تستحق القضيب الساخن ؟
    Buralarda bir yerde bikinili bir fotoğrafı var mı? Open Subtitles لا بأسَ بها؟ هل هناكَ صورة لها في لباس السباحة هنا؟
    Yani bir sürü bikinili kız var ve çoğunda atıştırmalık bir şeyler de satılıyor. Open Subtitles هناك نساء كثيرة ترتدي أثواب السباحة وعادة ماعندهم لمجة في الحانة
    Hills'in orada bir ev kiralayıp hafta sonunu bikinili sürtüklerle gönül macerasında geçirmek istiyorum. Open Subtitles أريد إستئجار منزل على التلة، وأقضي نهاية الأسبوع أعبث مع الساقظات بثياب السباحة.
    Çerçevede duran bikinili fotoğrafım nerede? Open Subtitles أين صورتي وأنا ارتدي المايوه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more