O yüzden seni evde olacağını bildiğim için geç vakitlerde arardım. | Open Subtitles | لذا أتصل بك مؤخرا لأني أعرف أنكِ ستكونين بالبيت |
Ve sizin insanlarınızın sevdiğini bildiğim için biraz hokey attım. | Open Subtitles | وحصلت على القليل من لعبة الهوكي لأني أعرف بأنكم تحبون ذلك |
Bir gün hazır olduğunda geleceğini bildiğim için. | Open Subtitles | لأنني أعلم بأنكِ ستأتين يوما ما. حينما تكونين جاهزة. |
Gözlerin seni biraz ele veriyor ama belki de sen olduğunu bildiğim için öyle sanıyorumdur. | Open Subtitles | هناك شبه منك في العيون أو ربما هذا فقط لأنني أعلم أنه أنت |
Seni işten aramamdan hoşlanmadığını bildiğim için geldim. | Open Subtitles | جئتُ لأنني أعرف أنك لا تحبين أن اتصل على المكتب |
Joey bana bunu verirken şöyle dedi: "Bu hediye, senin tavşanları ve peyniri sevdiğini bildiğim için." | Open Subtitles | :جوى عندما اعطانى الكتاب قال هذا لأنى اعرف انكى تحبى الأرانب و تحبين الجبنة |
Umarım kızmazsın ama yemek aşkını bildiğim için bunu kaçırmanı istemedim. | Open Subtitles | حسناً , آمل أن لا تمانعين لكن لمعرفتي بحبك للطعام لا أرد منك تفويت هذه |
Bunu kaldırabileceğinizi bildiğim için kullandım sizi. | Open Subtitles | لقد استخدمتم أنتم الاثنان لأني أعرف أنكم تستطيعو مجاراتها |
Çünkü Lusty Leopard'ın cuma akşamlarındaki politikası böyle ve bunu bildiğim için senden nefret ediyorum! | Open Subtitles | لأنها سياسة النادي كل ليلة جمعة وأنا غاضب عليك للغاية لأني أعرف هذا |
Kendi başının çaresine bakabileceğini bildiğim için içim rahattı. | Open Subtitles | لقد كنت مرتاحاً، لأني أعرف أنك ستتعاملين مع الأمر |
Rüyalarına hayalet gibi girerim, en çok korktuğun şeyi bildiğim için. | Open Subtitles | أنا أطارد أحلامك مثل الشبح، لأني أعرف أكثر مخاوفك |
Senin geldiğini bildiğim için buraya sık sık geldim. | Open Subtitles | لقد غالبا ما تأتي هنا لأنني أعلم أنك تفعل |
Sadece sana ne kadar acı verdiğini bildiğim için. | Open Subtitles | فقط لأنني أعلم كم سيجعلك ذلك تعاني |
Beta testini bildiğim için övgü almayacak mıyım? Evet, almalısın. | Open Subtitles | ألا أستحق الإشاده لأنني أعلم ما هو " الاختبار النهائي "؟ |
İlk salı yaktığını bildiğim için, babanı zehirlediğini düşündüğümü mü sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن لأنني أعرف أنك أحرقت القارب الأول أنني سأظن أنك أذيت أباك؟ |
Bugünün intikamını almak isteyeceğini bildiğim için ölmen gerek. | Open Subtitles | ليس بهذا الوقت لانني ساحتفظ بالحقيبة مجاناً لأنني أعرف أنك ستدفع مستحقات هذا اليوم لهذا يجب أن تموت |
Nişanlısının üstündeyken uyuyakaldığını bildiğim için patronum bana çok kızgın. | Open Subtitles | ورئيسي غاضب مني للغاية لأنني أعرف أنه غط في النوم فوق خطيبته |
Gerçeği bildiğim için beni öldürmek istiyorlar. | Open Subtitles | انظروا انهم يريدون قتلى لأنى اعرف الحقيقة لا |
Evet, Haley gideceği için üzülüyorum fakat bugünlere hazırlıklı olması ve iyi bir başlangıç yapması için elimden geleni yaptığımı bildiğim için içim rahat. | Open Subtitles | نعم,انا حزينة لرحيل هايلي لكنني سأكون بخير لمعرفتي انني فعلت كل ما بوسعي لأجعلها جاهزة و حاضرة و تنطلق انطلاقة صحيحة |
Bırakabileceğimi düşünmediğini bildiğim için bırakıyorum. | Open Subtitles | لقد أقلعت عنها لأنى أعرف أنك اننى لااستطيع |
Bu yaştaki bir insan şeklini almak, senin yanında nasıl hissedeceğimi bildiğim için kolay olmayacaktı. | Open Subtitles | أريد إعلامك أن اتخاذ شكل إنسان بهذا العمر رغم ضرورته.. لم يكن سهلاً لأني عرفت كيف سيكون شعوري بجوارك |
- bildiğim için buradayım. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنني هنا |
bildiğim için... | Open Subtitles | " حين أعرف... |