Bildiğin üzere, kuralları esneten ve olayları akışına bırakan bir yapım var. | Open Subtitles | حسناً، كما تعلمين ، انا قادر على مسايره القواعد وأن أسير مع التيار |
Bildiğin üzere, pişman olup sana dönecektim. | Open Subtitles | كما تعلمين جئت لأعبر عن ندمي بسبب هذا الإختيار |
Bildiğin üzere, albayla ilgili emirler de onaylandı. | Open Subtitles | والأوامر بمقابلة العقيد تم تأكيدها، كما تعلمين |
Bildiğin üzere "sap" izi sürmek için kesin bir protokol yok. | Open Subtitles | كما تعرف لا يوجد بروتوكول محدد من أجل تعقب عرق أضعف |
Maalesef, Bildiğin üzere, prosedürlerimiz protokolden sapmaya izin vermiyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، كما تعرف ان اجراءتنا لا تسمح بأى اختراق للقانون |
Bildiğin üzere, kimyasal silahlardaki zor olan kısım kimyasallar değil. | Open Subtitles | وكما تعلم الجزء الصعب في الأسلحة الكيميائية ليس المواد الكيميائية |
Şimdi de, Bildiğin üzere, yeğenim İskoçya Kralı James, burayı ziyaret etmek üzere. | Open Subtitles | الآن, وكما تعلمين ابن أخي جيمس, ملك اسكتلندا من المقرر ان يزورنا هنا حاليا |
Bildiğin üzere, internet üzerinden ünlülerin varlıklarını temsil ediyorum. | Open Subtitles | الآن كما تعلمين أنا أدير على النت إحتفالات المشاهير |
Bildiğin üzere Julie için hepimiz endişeleniyoruz. | Open Subtitles | حسنا , كما تعلمين . نحن قلقين جدا على الانسة جولي |
Bildiğin üzere, Lillian'a iki aylık kira borcumuz var bu 950 dolar ediyor. | Open Subtitles | كما تعلمين , نحن ندين لـ ليليان إيجار شهريين متتاليين هذا يعني $950. |
Hey, Bildiğin üzere "takımdaki" tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | انظري, انت لست وحدك في الفريق كما تعلمين |
Keşke yanında olabilsem. Ama Bildiğin üzere fazla vaktim kalmadı. | Open Subtitles | اتمنى لو كنت هناك معكِ لكن كما تعلمين لم يكن لديّ الوقت الكافي |
Bildiğin üzere, firmanın Kanadalı bir şirkete satışı için anlaşmışlardı. | Open Subtitles | حسنا , كما تعلمين , لقد إتفقوا على شرائها من قبل شركة كندية . |
Bildiğin üzere, babamdan kaçıyorum. | Open Subtitles | كما تعلمين , لقد كنت اتجنب والدي |
İlk gün vampirlerine zehirli mineotu vererek senin de Bildiğin üzere küçük kardeşim onları etki altına alamamam için koruma altına aldı. | Open Subtitles | من أوّل يوم جعل رجاله من مصّاصي الدماء يتناولون "الفيرفين". وهذا يقيهم كما تعلمين يا أختي الصغيرة من تحكّمي الذهنيّ. |
Senin de Bildiğin üzere AR-GE bölümünün son yöneticisi geçen hafta öldü. | Open Subtitles | كما تعرف اخر نائب رئيس لنا انتهي وتوفي الاسبوع الماضي |
Bildiğin üzere kulübün büyük Cadılar bayramı partisi yarın akşam ve ben hazır Barbie olacakken sen de Ken olur musun diyecektim. | Open Subtitles | كما تعرف حفلة نادي عيد القديسيين ليلة الغد وبما انني سوف اذهب بشخصية باربي |
Niye etsin ki? Bildiğin üzere Bootstrap Divan Kurulu'nun başındayım. | Open Subtitles | لا لماذا؟ كما تعرف انا على لائحه مجلس التمهيد |
Bildiğin üzere "Kız Arkadaşınız" bebeklerinin büyük bir hayranıyım. | Open Subtitles | ما الذي يمكنني أن أفعله لكِ ؟ حسناً , كما تعرف , أنا معجبة جدا |
Çünkü Bildiğin üzere, para sorunum var. | Open Subtitles | لأني وكما تعلم ان لدي الكثير من المشاكل. |
Bildiğin üzere ben de kötü durumdayken çok yarar görmüştüm. | Open Subtitles | وكما تعلمين جيدا لقد استفدت كثيرا من إعدادات مماثلة. |