"bildirmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • أبلغ
        
    • أبلغت
        
    • بلغ
        
    • بلغوا
        
    • بلّغ عن
        
    • بُلّغ
        
    Bir kaç yıl önce, Cotton arabasının çalındığını bildirmiş, ertesi gün tekrar arayıp, terkedilmiş olarak arabasının bulunduğunu haber vermiş. Open Subtitles قبل عامين، كوتون أبلغ عن سرقة سيارة أبنه ثم أتصل في اليوم التالي ليقول بأنها وجدت مهجورة
    Ailesi yerel polislere geçen ay kayıp olduğunu bildirmiş. Open Subtitles أبلغ والديها عن فقدانها إلي الشرطة المحلية الشهر الماضي.
    Güvenlik şirketi, ev sahipleri... telefonlarına cevap vermeyince Polise bildirmiş. Open Subtitles شركة المراقبة أبلغت الشرطة عندما لم يجيب المالكين الإتصال
    Ev arkadaşı bulmuş. Yarım saat önce olayı bildirmiş. Open Subtitles وجدتها رفيقتها بالسكن وقد أبلغت عن الأمر منذ نصف ساعة
    Amirinin dediğine göre dün gece devriyedeyken telsizle izinsiz giriş yapanları bildirmiş. Open Subtitles بالاستناد للمشرف عليه توريز كان يراقب بالأمس عندما بلغ بوجود متعدين للحدود
    Kocası, karısının kaybolduğunu bildirmiş. Open Subtitles بلغ الزوج عن اختفاء زوجته وجدت سيارتها في محطة الباصات؟
    Annesi ve üvey babası iki ay önce tam bu caddeden kayıp olduğunu bildirmiş. Open Subtitles والدته و زوجها بلغوا عن اختفائه من هذا المكان قبل شهرين
    Sahibi üç yıl önce çalındığını bildirmiş ve kadını tanımıyor. Open Subtitles صاحب السلاح أبلغ عن سرقته قبل ثلاث سنوات لا يعرف امرأة التي لدينا.
    Şartlı tahliye memuru iki ay önce kayıp olduğunu bildirmiş. Open Subtitles أبلغ عن فقدان المشروط لها ضابط قبل شهرين.
    Ailesi 6 gün önce Ulusal Park Departmanı'na kayıp olduğunu bildirmiş. Open Subtitles أبلغ والداها إدارة الحدائق الوطنية عن اختفائها قبل 6 ايام
    - Nişanlısı 10 gün önce kaybolduğunu bildirmiş. Open Subtitles أبلغ خطيبها عن اختفاءها منذ عشرة ايام
    Arabasının bu sabah çalındığını bildirmiş. Open Subtitles هذا الصباح أبلغ عن سرقة سيارته
    FAA, Temmuz 2010'dan bu yana 4 kaza bildirmiş. Open Subtitles إدارة الطيران الإتحادية أبلغت عن 4 حوادث منذ يوليو 2010.
    Ciddiyetle kayıp parayı bulup geri göndereceğimizi bildirmiş mi? Open Subtitles هل أبلغت أننا نحاول أن نعيد الأموال المفقودة جدياً؟
    Helikopterleri güvertedeki adamlarımızı bildirmiş. Open Subtitles المروحيّة أبلغت ان رجالنا على السطح
    Bölge Güvenlik Ofisi'ne bildirmiş miydiniz? Open Subtitles هل أبلغت عنه في مكتب الأمن الإقليمي ؟
    Annesi kaçak olarak bildirmiş. Open Subtitles لقد أبلغت عنه أمه بأنهَ هارب
    Hastane güvenliği bugün erken saatlerde doktorun istirahat odasına zorla girildiğini bildirmiş ama bu sekiz saat önce olmuş. Open Subtitles أمن المستشفى بلغ بأن شرفة الأطباء أخترقت مبكراً هذا اليوم لكن هذا كان قبل 8 ساعات
    Evet, şantiye şefi bir kamyonlarının soyulduğunu ve bir el telsizinin çalındığını bildirmiş. Open Subtitles مدير احد مواقع البناء بلغ عن احد الشاحنات قد اقتحمت وسرق منها جهاز اتصال محمول
    Birkaç ıstakoz avcısı, tuzaklarındaki ıstakozların kaybolduğunu bildirmiş. Open Subtitles قالت أن بعض صيادي الكركند بلغوا عن بعض الكركند المفقود من شَركهم
    Yürüyüş yapan birisi bildirmiş. Buraya ilk benim memurlarım ulaştı. Open Subtitles أحد المُتنزّهين بلّغ عن هذهِ الحادثة، رجالي كانوا أوّل الواصلين.
    Birkaç gün önceki isimsiz bağımlılar toplantısına gelmeyince sponsoru kayıt olduğunu bildirmiş. Open Subtitles راعٍ بُلّغ عن فقدانه عندما لم يأتِ لإجتماع لزمالة المدمنين المجهولين منذ بضعة أيام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more