"bileşenlerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • مكوّنات
        
    • المكونات
        
    • مكونات
        
    Ayrıca, bir büyünün bileşenlerini anlayabilecek kadar cadılık bilgisine sahibim. Open Subtitles أعلم أيضًا ما يكفي عن السّحر بما يخوّلني تمييز مكوّنات تعويذة.
    Yalnızca kendisinin iyi ebeveynlik bileşenlerini, öğrenmeye çalışıyorum. Open Subtitles مبنيًّا على الأفعال التّي صوّرها، إنّي أحاول إكتشاف مكوّنات أبوّته الجيّدة.
    Nefes aldığın havanın bileşenlerini bilmiyor musun? Open Subtitles ألا تعرف مكوّنات الهواء الذي تتنفّسه ؟
    Çünkü aldığımız tüm ürünler yapıldıkları maddedeki uçucu bileşenlerini havaya verirler. TED لأن معظم المنتجات التي نقتنيها تطرح بإستمرار المكونات المتطائره التي صُنعت منها.
    Bu durumunda, tek çıkar yolun, yapay kromozom elde etmek olduğunu gördük. Böylece, onun bileşenlerini değiştirerek çok önemli temel soruları sorabilecektik. TED لذا، فقد قررنا أن الطريق الوحيد إلى الأمام كان هو تصنيع هذه الكروموسومات بحيث أستطعنا تغيير المكونات لنسأل بعض هذه الأسئلة الأساسية جداً.
    Kısaca şunu gösteriyor entropi, bir sistemin bileşenlerini makroskopik olarak aynı görünümü bozmadan, siz farkına varmadan yapılabilecek düzenlemelerin toplamıdır. TED و هي جوهريا تقول أن الأنتروبيا هي عدد الطرق التي يمكن بها إعادة ترتيب مكونات النظام من دون ملاحظة ذلك التغيير، بحيث تبدو متشابهة بوضوح للعين.
    Gerçekten değil çünkü birliktelik ve aitlik için inanılmaz bir kapasitemiz var ve bu kapasiteyi kullanarak insanlığımızın o harika bileşenlerini yeniden hayata döndürebiliriz: fedakârlığımız ve ortak çalışma. TED ليس بالضرورة حقًا، لأنه لدينا القدرة المذهلة على الانتماء والعمل معًا، وعن طريق اللجوء إلى تلك القدرة، نستطيع إعادة مكونات إنسانيتنا المدهشة: إيثارنا وتعاوننا.
    Progerianın genetik bileşenlerini kullanarak aynen hastalığın hızlandırdığı gibi, ben de yaşlanmayı tersine çevirebildim. Open Subtitles " بإستخدام المكونات الجينية للـ " بروجيريا كنت قادرا على عكس عملية الكبر بنفس الطريقة التى يعجله بها المرض
    Progerianın genetik bileşenlerini kullanarak aynen hastalığın hızlandırdığı gibi, ben de yaşlanmayı tersine çevirebildim. Open Subtitles " بإستخدام المكونات الجينية للـ " بروجيريا كنت قادرا على عكس عملية الكبر بنفس الطريقة التى يعجله بها المرض
    Bir bakmışız onların konferans salonundayız ve kazara algoritmamızın veri modelinin anahtar bileşenlerini tahtalarına yazmışız. Open Subtitles حسنا لقد وجدنا انفسنا في وسط قاعة مؤتمراتهم و عن طريق الخطأ رسمنا المكونات الرئيسية لنا من بيانات الخوارزمية على سبورتهم
    Bunu daha da genişletmek istedik. Bakteriyel kromozomun tamamını oluşturmak istedik. En az 580.000 harflik bir genetik kod. Bunları, virüs büyüklüğünde kasetlerde yapabileceğimizi düşündük. Bu şekilde kasetleri değiştirerek yaşayan bir hücrenin gerçek bileşenlerini anlayabilecektik. TED لكننا أردنا المضي أكثر بكثير. رغبنا ببناء كل الكروموسوم للبكتريا. إنها أكثر من 580،000 حرفاً من الشفرة الجينية. لذا فقد فكرنا ببنائها على شريط في حجم الفيروسات، إذاً فقد أمكننا في الواقع تنويع الأشرطة لفهم ماهية المكونات الحقيقية للخلية الحية.
    -Büyük bir böcek kimyasal bomba bileşenlerini çalmaya çalışıyor. Open Subtitles حشرة عملاقة تحاولُ سرقة مكونات قنبلة.
    Evie'nin gözyaşlarındaki enzim bileşenlerini analiz ettim. Open Subtitles " لقد حللت مكونات الإنزيم لدموع " إيفي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more