| Anlamıyorsunuz ! O bana dedi ki... Piramide güneş değmeden giremezsem bilekliğin beni öldüreceğini söyledi ! | Open Subtitles | السوار سيقتلني إذا لم أدخل الهرم قبل أن تغمره الشمس |
| bilekliğin gerçek olduğunu anladığında beni arayıp hikayenin devamını öğrenmek isteyecek. | Open Subtitles | سيسير كل شيء كما هو مخطط عندما يتأكد أن السوار حقيقي سيتصل بي و يطلب أن أسرد عليه القصة كاملة |
| bilekliğin ipi de orada olmalı. | Open Subtitles | وينبغي أن يكون لديك أيضاً سلسلة السوار هناك |
| Tehditlerin beni korkutmuyor. Aptal bilekliğin de. | Open Subtitles | تهديداتك لا تخيفني ولا سوارك السخيف هذا |
| İşte senin güzel ve parlak yeni bilekliğin. | Open Subtitles | إليك سوارك الجميل اللامع الجديد |
| Şu deri bilekliğin vardı ya, ben ve arkadaşlarım, hepimizin ondan birer tane aldığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | سوار المعصم هذا، الجلدي أذكر كنت أرتدي واحداً منه أنا وكل أصدقائي |
| bilekliğin konusunda bir şeyler yapmamız gerekecek mi? | Open Subtitles | هل يجب أن نقلق بشأن سوار التتبع في قدمك ؟ |
| bilekliğin onu kapatmadan önce sadece bir hakkın var. | Open Subtitles | لديكِ فرصة واحدة قبل أن يقوم السوار بإطفائه |
| Tamam. O bilekliğin üzerindeki sembolü araştırmalıyız. | Open Subtitles | حسناً، علينا القيام ببحث شامل عن الرمز على السوار. |
| İlk görmeye gideceği kişinin o bilekliğin sahibi olacağına eminim. | Open Subtitles | أراهن على أنك الشخص الأول الذي سيذهب لرؤية مالك ذلك السوار ماذا ؟ |
| bilekliğin içinde fiber optik bir kablo var. | Open Subtitles | بداخل هذا السوار توجد ألياف بصرية |
| Medikal bilekliğin üstünde isim var mı? | Open Subtitles | هل هناك اسم على السوار الطبي؟ |
| bilekliğin önemli bir şey olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن اعرف ان السوار كان مهماً |
| bilekliğin güzelmiş. Deniz Kuvvetlerinde miydin? | Open Subtitles | احب سوارك هل انت في البحرية ؟ |
| Bak, elimde bilekliğin var. | Open Subtitles | أنظري. كسرتُ سوارك الجميل |
| bilekliğin nerede? | Open Subtitles | أين سوارك ؟ |
| - O senin bilekliğin değil Maw Maw. | Open Subtitles | (هذا ليس سوارك يا (ماو ماو |
| bilekliğin... | Open Subtitles | ...سوارك |
| Bırak Washington'u bırak bilekliğin çıkmasını hapse geri dönebilir. | Open Subtitles | إنسي العاصمة ، وإنسي سوار التتبع يمكن أن يعود إلى السجن |
| Her bilekliğin kendine has kimlik numarası var bu numarayı girin ve Kony'i meşhur etme görevine katılın. | Open Subtitles | كل سوار يحمل رقم خاص به دخل الرقم، وكن جزء من مهمة التشهير بكوني |
| bilekliğin üzerinde bulunan kanın Treshon Clay'ın kanıyla aynı tip olduğu doğrulandı, ...ve laboratuar şu anda DNA taraması yapıyor. | Open Subtitles | الدم على سوار القميص ثبت الصنف نفسهُ كما تراشون كلاي، والمختبر يُحلّل الحمض النووي |
| bilekliğin iyi halden dolayı çıkarılmadı. | Open Subtitles | لم نخلع سوار تتبعك . من أجل حسن السلوك |