"bilemeyecekler" - Translation from Turkish to Arabic

• يعرفوا

Ama hücum edersek, dağınık halde ve hareketli olursak. İngilizler kimi hedefleyeceklerini bilemeyecekler.
ولكن إذا تقدمنا ، تفرقنا ، وتحركنـا فإن الأنجليز لن يعرفوا من يستهدفوا.

Ama eğer ses yapmazsan,nerde olduğunu bilemeyecekler.
ولكنهم لن يعرفوا أين يبحثون اذا لم تحدثي ضجة ؟

Ordumuzla karşı karşıya gelince ne yapacaklarını bilemeyecekler!
لن يعرفوا ماذا يفعلوه عندما يواجهون قواتنا المسلحة

Bizi oraya aramaya gitseler bile nereye bakacaklarını bilemeyecekler.
إذن فهم سيأتون للبحث عنا ولكنهم لن يعرفوا أين يبحثون

Bunu asla bilemeyecekler. Çünkü hepsi kodeste.
حسنًا، إنّهم ل يعرفوا مطلقًا لأنّهم في السجن

Nasıl ve nereyi savunacaklarını bilemeyecekler.
لن يعرفوا كيف و أين يبدأوا بالدفاع

Acele edersek Yunanistan'a inene dek, Akdeniz'i geçtiğimizi bilemeyecekler.
يجب ان نتحرك بسرعة ,ان الرومان لايجب ان يعرفوا اننا نعبر البحر المتوسط -حتى نصل الى اليونان

Ama bu sınıfta öyle çocuklar var ki onlar asla bilemeyecekler fedakarlığın yüceliğini.
لكن هناك أولاد في هذا الصف والذين لن يعرفوا نعمة ! التطهير من الخطــيئة

Çünkü insanların çoğu iki gözlerinin gördüğünden başka hiçbirşey bilemeyecekler.
..... لان معظم الناس لن يعرفوا اي شيء خلف الذي تراه اعينهم

Onları izlediğimizi asla bilemeyecekler.
لا يمكن أن يعرفوا, أننا نستهدفهم

Neye uğradıklarını bilemeyecekler.
عندما أعود، لن يعرفوا ما الذي ضربهم.

Evli olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemeyecekler.
لن يعرفوا أبداً ما هو الزواج

- Ödünü patlatırız. - Kimin yaptığını bilemeyecekler.
لم يعرفوا ما الذى سرقهم

- Kimin yaptığını bilemeyecekler. - Evet.
لم يعرفوا ما الذى سرقهم

Bizim gerçekte kim olduğumuzu bilemeyecekler,
بدون أن يعرفوا من نكون

Nereye gittiğinizi bilemeyecekler.
لن يعرفوا أين هي وجهتكم

Ne yapacaklarını bilemeyecekler.
لن يعرفوا ما يفعلون

Asla bilemeyecekler. Benim hakkımda asla bilmeyecekleri bir sürü şey var.
لن يعرفوا أبداً كل شيء عنّي

Ama hiçbir zaman ne yaptığımızı bilemeyecekler.
ولن يعرفوا أبدًا ما قُمنا به