Kime güvenebileceğimizi bilene kadar, bulduğumuz şeyden hiçkimseye bahsetmemelisin, anladın mı? | Open Subtitles | ..و حتى نعرف بــمن نثق لا يمكنك إخبار أي شخص بما وجدنا هل تفهم ذلك ؟ |
Turner ve bu grup hakkında neler döndüğünü bilene kadar adamlarımız tehlikede. | Open Subtitles | حتى نعرف ما يحدث مع تيرنر و مع هذه الخلية فرجالنا عرضة للخطر أنا لا أريد أن يفاجئوا |
Bay Başkan, neyle uğraştığımızı bilene kadar orada olmanız bir haltı değiştirmeyecek. | Open Subtitles | سيادة الرئيس ذهابكَ إلى هناك لن يغير شيئاً لعيناً واحداً حتى نعرف مع ماذا نتعامل |
Seni sevdiğimi söyleyebilirdim, ama kim olduğumu bilene kadar, nasıl ifade edebilirim ki? | Open Subtitles | يجب أن أقول بأني أحبك ولكني حتى أعرف نفسي, أعنيها ذلك؟ |
İyi olduğunu bilene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أذهب لأي مكان حتى أعرف أنك بخير |
Ayarlamayı bilene kadar da aşıyı piyasaya süremeyiz. | Open Subtitles | و لا يمكننا إصدار المصل حتى نعلم ما هو التعديل. |
Hayır, herşeyi bilene kadar toplanıp hiçbir yere gitmiyoruz... Tanrıya yemin olsun, Christina, | Open Subtitles | كلا ، لن نذهب إلى أي مكان ، حتى أعلم تماماً |
Bir şey bilene kadar bunu yaşatmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن يكون لوضعها من خلال ذلك حتى نعرف شيئا، |
Don Carlos'un akıbetini bilene kadar her ihtimale karşı bu akşam nerede olduğumuzu uydurmalıyız. | Open Subtitles | , حتى نعرف مصير دون كارلوس يجب ان نأتي بقصه لنغطي مكاننا هذا المساء , تحسباً |
Bak, kesin olarak ne olduğunu bilene kadar, sadece gerçeklere bağlı kalalım. | Open Subtitles | انظروا، حتى نعرف على وجه اليقين ما حدث، دعونا نتمسك بالحقائق. |
Daha fazlasını bilene kadar, burada kalmamız daha güvenli. | Open Subtitles | حتى نعرف المزيد, يُستحسن أن نبقى هنا |
Orayı avcumuzun içi gibi bilene kadar. | Open Subtitles | حتى نعرف هذا المكان كأظهر أيدينا. |
Bağlantıyı bilene kadar haberleri uzak tutun | Open Subtitles | أبقه بعيداً عن الأخبار حتى نعرف الرابط |
Kim olduğunu bilene kadar kimseye güvenemem. | Open Subtitles | لا يمكننا الثقة بأحد حتى أعرف من يكون. |
Sadece Rusların seni aramadığını bilene kadar. | Open Subtitles | حتى أعرف أن الروس لا يبحثون عنكِ. |
İyi olduğunu bilene kadar bir yere gitmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أغادر حتى أعرف أنك بخير |
Güvenli olduğunu bilene kadar bağlanmayın dediğimi hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | أذكر بأنني قلت لن نقوم بالغرز حتى نعلم بأنه آمن ؟ |
Ne ile uğraştığımızı bilene kadar olmaz. | Open Subtitles | ليس حتى نعلم ما الذي نتعامل معه هنا |
- Kızımız ortada yok. İyi olduğunu bilene kadar buradan ayrılmıyorum. Onu bulacağız, Dalia. | Open Subtitles | ابنتنا مفقودة أنا لن أغادر حتى أعلم أنها على ما يرام |
Küçükken, gerçek bir iş olmadığını bilene kadar büyüyüp motosikletli kız olmak isterdim. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة, قبل أن أعلم أن هناك وظائف و عمل كنت أتمنى أن أصبح سائقة دراجة نارية |
Lütfen ona mesajı ilet. Ona her şeyi bilene kadar beni yargılamamasını söyle... | Open Subtitles | -ارجو ان تخبره رسالة منى ,قل له الا يحاكمنى حتى يعلم كل |