Benim de Van Gogh sergisine biletim var. Bir yıldır bunu bekliyordum. | Open Subtitles | لدي تذاكر لمعرض فان جوخ انتظرت سنة من اجله |
Dört dönüş biletim var bebeğim. | Open Subtitles | لدي تذاكر لأربعة رحلات ذهاب وعودة، هنا بالضبط. |
Bu arada, bu gece ki play-off'lar için fazla bir biletim var. | Open Subtitles | بالمناسبة ، لدي تذكرة إضافية لمباراة الحسم اليوم ؟ |
Tatil karnavalına biletim var. Güzel bir hayvanat bahçesi olduğunu duydum. | Open Subtitles | لديّ تذاكر لكرنفال الأعياد هذا، وأسمع أنّ لديهم حديقة حيوان ظريفة |
İki bilet. Caz için iki biletim var. - İki bilet isteyen var mı? | Open Subtitles | تذكرتين , لدي تذكرتين لحفل الجاز هل يريد أي أحد التذكرتين ؟ |
Bu geceki Bulls/Lakers maçına fazladan biletim var. | Open Subtitles | لديّ تذكرة إضافية لمباراة بولز/ليكرز الليلة |
Acele etme şansımız var mı? Cubs maçına biletim var. | Open Subtitles | هل توجد فرصة بأن نسرع قليلا هنا لدي تذاكر مباراة بيسبول |
Sezonluk biletim var. Sonrakine gideriz. İşte böyle. | Open Subtitles | لدي تذاكر الموسم سأراك في الجانب الآخر، ها نحن |
Tarantino filmine biletim var. | Open Subtitles | لدي تذاكر إلى عرض فلم تارينتينو الجديد الليلة |
Peki, Bu akşam tiyatro için fazladan biletim var. | Open Subtitles | اذا اسمعي لدي تذاكر اضافيه للمسرح الليله |
Bak, hala maç için fazladan bir biletim var, ve uçakta bir sürü boş yer var. | Open Subtitles | اسمع، ما زال لدي تذكرة للمعركة ومتسع بالطائرة |
Bu gece benim açılış gecem! Bilet var ! Satılık fazladan bir biletim var! | Open Subtitles | إنها ليلة إفتتاحي تذكرة لدي تذكرة إضافية هنا للبيع |
Artık Amy'yle birlikte olmadığımdan akvaryum kafetaryasındaki yıllık Şükran Günü yemeğine fazladan biletim var. | Open Subtitles | الآن أنني لم يعد مع ايمي، لدي تذكرة إضافية إلى بوفيه غداء عيد الشكر السنوي |
Boks maçına iki biletim var. | Open Subtitles | لديّ تذاكر إضافية ،و أتسائل لو وددتَ الحضور؟ |
Fasulye balesine biletim var. Perde kalkmak üzere. | Open Subtitles | لديّ تذاكر لعرض باليه الفاصولياء، والستائر على وشك أن تُسدَل. |
Çünkü bu hafta onun konserine iki biletim var. | Open Subtitles | لأن لدي تذكرتين لحفلته الموسيقية بهذا الأسبوع |
Ama birkaç güne bir tren biletim var. | Open Subtitles | ولكن لديّ تذكرة قطار بعد بضعة أيام. |
Yarışta kalmak isterseniz boşta biletim var. | Open Subtitles | لدي بعض التذاكر الإضافية إن أردتم البقاء لمشاهدة السباق |
Paris'e birinci sınıf iki uçak biletim var. İade de edilmiyorlar. | Open Subtitles | لدي تذكرتان الى باريس , الدرجة الاولى غير قابلة للاسترجاع |
Dünyanın sonuna ön sıradan biletim var. | Open Subtitles | بحق الجحيم , لدي مقاعد في الصف الأول لنهاية العالم |
- Met'teki tarihi kıyafetler sergisine fazladan biletim var. | Open Subtitles | لأن بحوزتي تذكرة إضافية لمعرض الملابس التاريخية في متحف الفنون |
Affedersiniz bayım ama biletim var. | Open Subtitles | حسناَ اعذرني سيد لكنني معي تذكرة |
Bak, havaalanındayım ve Las Vegas'a iki biletim var. | Open Subtitles | أنظري انا بالمطار و معي تذكرتين للفيجاس |
- Önden 2 adet Springsteen biletim var. | Open Subtitles | - لديّ تذكرتين لحضور حفل - سبرنجستين - - |
Cumartesi maçına iki biletim var... İşine yarar diye düşündüm. | Open Subtitles | لدى تذكرتان لمباراة يوم السبت القادم تستطيع أن تأخذهم |
- Evet şov için biletim var. | Open Subtitles | سمعت بإن ( سبيس لاند) ستؤدي الحفل أجل , لدي التذاكر لأجل هذا العرض |
Ahbap, harika bir malikanede gizemli bir partiye ekstra biletim var. | Open Subtitles | يا صاح، عندي تذكرة إضافية إلى حفلة غامضة |