Bir zamanlar Bilge bir adam bir yol ayrımına gelirsen yürü demiş. | Open Subtitles | قال رجل حكيم ذات مرة إذا كانت هناك شوكة على الطريق التقطها |
Bir zamanlar Bilge bir adam bir yol ayrımına gelirsen yürü demiş. | Open Subtitles | قال رجل حكيم ذات مرة إذا كانت هناك شوكة على الطريق التقطها |
Bilge bir adam bana daha önce şöyle demişti: "Hiçbir haham kimseyi kurtaramaz" | Open Subtitles | أخبرني رجل حكيم ذات مرة أنه ليس هناك حاخاما يمكنه حماية أحد |
Bilge bir adam bana daha önce şöyle demişti: "Hiçbir haham kimseyi kurtaramaz" | Open Subtitles | أخبرني رجل حكيم ذات مرة أنه ليس هناك حاخاما يمكنه حماية أحد |
Ama Bağdat'ın soylularından Bilge bir adam onları bir kehanetle rahatlattı... dedi ki, "Zamanı gelince, bir kurtarıcı gelecek... | Open Subtitles | لكن هناك حكيم من بين الحكماء أخبرهم بهذه النبؤة أنه مع مرور الزمن سيأتى محرر |
Savaş ne kadar zorsa zafer o kadar tatlıdır. Bilge bir adam, bana bu dünyada sadece bir kural olduğunu söylemişti... | Open Subtitles | رجل حكيم أخبرني ذات مرة أنه هناك قاعدة في هذا العالم |
Bilge bir adam hepimizin birer yanlış anlama olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كان هناك رجل حكيم قال مره : نحن كلنا مجرد سوء تفاهم |
Bilge bir adam zamanında şöyle yazmış; "Onu bu gece göremedim, ondan vazgeçmeliyim." | Open Subtitles | رجل حكيم كتب مرة لا أستطيع رؤيتها الليلة يجب أن اسلمها |
Çünkü Bilge bir adam dedi ki... "Müziksiz bir hayat hatadır." | Open Subtitles | لأنه ثمة رجل حكيم قال مرة أن الحياة بدون موسيقى ستكون خاطئة |
Aydınlık ve Karanlık belki de benim ölümüm ile birleşecekti.. Bilge bir adam bir zamanlar bana, kuruntulardan sermaye olmaz demişti.. | Open Subtitles | ربما فاي النور والظلام كانوا سيتحدوا بوفاتي رجل حكيم أخبرني ذات مرة |
Koridorun sonunda bir kapı vardı o kapının ardında kararlar alan Bilge bir adam vardı. | Open Subtitles | في نهاية الممر، هناك باب وراء الباب هنالك رجل حكيم يتخذ القرارات |
Hatırla, bir keresinde Bilge bir adam bana bir sevgiliye ayrılacağını söylemenin tıpkı kan emici bir sülüğü çekip atmaya benzediğini söylemişti. | Open Subtitles | أتعرف , رجل حكيم أخبرني مرة بأن توصيل الأخبار السيئة لصديقة حميمة كان مثل أستئصال علقة مصاصة للدماء |
Kafamda orta yaşlı, Bilge bir adam olarak canlandı. | Open Subtitles | انه بدى لي أنه نوع من شخصية رجل حكيم في منتصف العمر، هل تعلم؟ |
Bilge bir adam bir keresinde bana görmek istemediğimiz şeyleri gösteren aynalara içerlediğimizi söyledi. | Open Subtitles | رجل حكيم قال لي ذات مرة أننا نكره المرايا التي ترينا ما لا نريد رؤيته. |
Bir zamanlar yaşlı, Bilge bir adam şöyle demedi mi: | Open Subtitles | ألم يكن هناك رجل حكيم ذات مره قال: |
Bilge bir adam demiş ki; "Anlamlı şeyler yapmak, her zaman kolay değildir." | Open Subtitles | رجل حكيم قال " الاشياء "المستحق القيام بها ليست سهلة |
Bu uzaktaki platoda ilerlemek oldukça yavaş ama Bilge bir adam demiş ki "yavaş ilerleme, kalıcı ilerlemedir." | Open Subtitles | "التقدم بطيء على هذه الهضبة النائية رجل حكيم قال: التقدم البطيء تقدم دائم |
Bilge bir adam bana bir zamanlar bir şey söylemişti. | Open Subtitles | حسناً ، أتعلم أنّ هناك رجل حكيم أخبرني |
Bilge bir adam bir keresinde demiş ki: | Open Subtitles | , كما قال رجل حكيم ذات مرة , أرفع الصخرة " |
Ama Bağdat'ın soylularından Bilge bir adam... onları bir kehanetle rahatlattı. | Open Subtitles | لكن كان هناك حكيم من بين حكماء بغداد أخبرهم بنبوءة |