Tanrım sonsuz bilgeliğiyle buna izin vermez. | Open Subtitles | ان المولى عز وجل بحكمته اللا متناهية ما كان ليقبل بذلك |
Bu sefil isyana sonsuz bilgeliğiyle son veren Tanrı'ya şükürler olsun. | Open Subtitles | شكراً لله، والذي بحكمته اللامحدودة وضع نهايةً لهذا التمرّد |
Hatırlatsın bizlere, sonsuz bilgeliğiyle bize verdikleri olmadan dümensiz bir gemiden farksızız. | Open Subtitles | ومن المحتمل,أنه بحكمته يذكرنا انه بدون هذه الأشياء |
Sonra Allah, ezeli bilgeliğiyle, bu gerçekten iğrenç şeyi yaptı. | Open Subtitles | ثم الله، في حكمته لانهائية، فعلت هذا الشيء حقاً الإجمالي. |
Onun bilgeliğiyle ilgileniyorum, öğütleriyle, | Open Subtitles | فقد أثار اهتمامي حكمته وتوجيهه. |
Belki de Tanrı sonsuz bilgeliğiyle bize bu sınamayı gönderdi. | Open Subtitles | ربما الرب و بحكمته الأبدية أرسل لنا هذا الابتلاء |
Tanrı'nın bilgeliğiyle yarattığı ve bize uygun görerek verdiği değerli hayatı simgeleyen küçücük yumurta. | Open Subtitles | بيضة صغيرة ترمز للحياة النفيسة التي يملكها الرب, و صنعها بحكمته, و منحناها بإستحقاق |
# Tanrı tüm bilgeliğiyle yukarıdan bakıyor # | Open Subtitles | كما ينظر الخالق بحكمته من السماء |
Evren, sonsuz bilgeliğiyle kendini göstermene izin vermeyecek. | Open Subtitles | إن الكون بحكمته العميقة... لن يسمح لك بالكشف عن هويتك. |
Onun güzide bilgeliğiyle, kesinlikle zorba Korkuluğun saltanatını sona erdirmek için bir yol bulacağız. | Open Subtitles | بحكمته العظيمة سنجد وسيلة للتخلص من طغيان "جستر |
Max Rager sonsuz bilgeliğiyle atlayıştaki tüm görüntüleri sildi. | Open Subtitles | ماكس رايجر " ، بحكمته اللامتناهية" قام بتدمير كل الصور من القفزة |