"bilgin olsun diye söylüyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمعلوماتك
        
    • لعلمك
        
    • لمعلوميتك
        
    • للعلم بالشيء
        
    Bilgin olsun diye söylüyorum: İlişkimizi Gwen bitirdi, ben değil. Open Subtitles :لمعلوماتك لم أنفصل عن جوين, هي التي انفصلت عني
    Bilgin olsun diye söylüyorum, klüp artık Neanderthal vatandaşı olan kimseyi almıyor. Open Subtitles حسنا ، لمعلوماتك المحفل لم يعد يقبل البشر البدائيون
    Bilgin olsun diye söylüyorum, ona karşı his- settiklerimi geride bırakmak için gidiyorum. Open Subtitles لمعلوماتك أنا فقط سوف ألاقيه لأضع هذه المشاعر خلف ظهري
    Bilgin olsun diye söylüyorum Charleston Kuşatması sırasında sıtma vatanseverlerin en büyük dostuydu. Open Subtitles حقنت نفسك بالملاريا؟ لعلمك لقد كانت الملاريا الحليف الأعظم للثوريين أثناء حصار تشارلستون
    Aslında, Bilgin olsun diye söylüyorum fantazi kurarken... sadece Caroline'ı düşünmüyorum, seni Caroline ile beraber olurken düşünüyorum. Open Subtitles في الحقيقة، لعلمك لا أفكر فقط بشأن كارولين أفكر بشأنك مع كارولين
    Bilgin olsun diye söylüyorum, ben kalplerindeki boşluğu bebekle doldurabilen şu kadınlardan değilim. Open Subtitles لمعلوماتك أنا لست المرأة التي لديها فراغ بحياتها لا يشغله سوى الطفل
    Bilgin olsun diye söylüyorum, burayı tamamen dolaştım, benden başka hiçbir şey yok. Open Subtitles لمعلوماتك فقط فتّشت هذا المكان بأسره ولا شيئ هنا سواي
    Lanet Bilgin olsun diye söylüyorum, bütün otları sattım. Open Subtitles لمعلوماتك اللعينة, لقد بعتُ كل ما لديّ من حشيش.
    Tamam, sadece Bilgin olsun diye söylüyorum şu anda çok garip davranıyorsun. Open Subtitles حسناً، فقط لمعلوماتك الشخصية. أنت تبدين غريبة للغاية.
    Evet, Bilgin olsun diye söylüyorum, bu konuşma 6 saniye önce bitti. Open Subtitles نعم , لمعلوماتك , هذه المحادثة أنهت ستّ ثواني مضت
    Bilgin olsun diye söylüyorum, Victrola'yı satın aldığımdan beri şirketim eğlence sektöründe büyümeye devam ediyor. Open Subtitles لمعلوماتك . منذ ان اشتريت الفكتوريلا, تجارة باس توسعت لصناعة الخمور المترفه.
    Bilgin olsun diye söylüyorum, onu mıncıkladığı falan yok, sadece işini yapıyor. Open Subtitles لمعلوماتك لم يكن يتحرش بها كان يقوم بعمله
    Bilgin olsun diye söylüyorum, senin operasyon hesaplarını gözden geçiriyordum. Open Subtitles أنا لمعلوماتك, كنت لتوي أستعرض حساب العمليات الخاص بك.
    Bilgin olsun diye söylüyorum, baba evde ufak bir şey inşa ediyorduk. Open Subtitles لا ، لمعلوماتك نحن بعمل بعض التصليحات في المنزل
    Bilgin olsun diye söylüyorum birçok aile, babayı ziyaret etmenin normal bir davranış olduğunu düşünür. Open Subtitles لمعلوماتك معظم العائلات يعتبرون زيارة الأب تصرف طبيعي
    Bilgin olsun diye söylüyorum duygusal acı çektim. Open Subtitles أتعلم لمعلوماتك لقد عانيت من الألم العاطفي
    Evet ve Bilgin olsun diye söylüyorum bunları siteye koyduğumuzda çılgınlar gibi satmaya başlayacak. Open Subtitles نعم و لمعلوماتك ما أن نشغل الموقع ستبدأ المبيعات بشكل جنوني
    Aslında, Bilgin olsun diye söylüyorum fantazi kurarken... sadece Caroline'ı düşünmüyorum, seni Caroline ile beraber olurken düşünüyorum. Open Subtitles في الحقيقة، لعلمك لا أفكر فقط بشأن كارولين أفكر بشأنك مع كارولين
    Bilgin olsun diye söylüyorum, ne zaman kafamı çevireceğimi bildim. Open Subtitles و لعلمك ، أنا كنت أعلم متي تم طردك من عملك
    Bilgin olsun diye söylüyorum, benim gelirim cemiyetime yılda 2 milyon dolar yardım getiriyor. Open Subtitles لعلمك ، مصدر إيراداتي يولّد حاليا 2مليون في السّنة في المساهمات الخيرية لفئتي
    Bilgin olsun diye söylüyorum Darren da orada olacak. Open Subtitles لمعلوميتك فقط، (دارين) سيكون حاضر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more