"bilgisayarlar ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • أجهزة
        
    • الكمبيوترات
        
    Bu işlem bütün dünyada çalışan, şebekelenmiş bilgisayarlar ve kodlar üzerinden gerçekleştiriliyor. TED بل من خلال شفرة الحاسوب، متواجدة على آلاف من أجهزة الحاسوب المتصلة بشبكة الإنترنت حول العالم.
    Son beş yılı aşkın süredir, bilgisayarlar ve grafik kartları ciddi anlamda hızlandı. TED في السنوات الخمس الأخيرة، أجهزة الكمبيوتر وكروت الرسوميات أصبحت سريعة للغاية.
    İletişim sistemlerinin yeni türleri, süper hızlı bilgisayarlar ve diğer ilerlemeler henüz bunları hayal bile edemiyoruz. Open Subtitles أنواع جديدة من نظم الاتصالات، أجهزة كمبيوتر فائقة السرعة وتقدمات أخرى لا يمكننا حتى ان نتخيلها.
    Endüstriyel kimyasallar, metalurji, bilgisayarlar ve diğer şeylerden bahsediyorum. Open Subtitles أنا أتحدث عن المواد الكيميائية الصناعية علم المعادن , الكمبيوترات , والبقيه
    bilgisayarlar ve hapishanelerden anlayan birisi. Open Subtitles شاب يعرف الكمبيوترات والسجون
    Güzelce boyanmış bir uçak gibi gözükebilir, ama onun içine 1000 kilodan fazla gelen, yüksek teknoloji sensörler, bilgisayarlar ve yerküre bilimcileri ve pilotlardan oluşan çok istekli bir kadro koydum. TED قد تبدو وكأنها طائرة مطلية بطلاء فاخر ولكني قمت بتعبئة أكثر من 1000 كيلو جرام من أجهزة الحاسب والمستشعرات عالية التقنية وطاقم عمل يحب ما يفعله من علماء الأرض والطيارين.
    Makineler, bilgisayarlar ve yenileme; Open Subtitles الآلآت، أجهزة الحاسوب، و نظام الترميم
    Bugün biraz para harcayarak sahip olduğumuz klimalar, spor aletleri, bilgisayarlar ve cep telefonları gibi ürünler bir asır önce ulaşılmaz derece pahalıydı veya icat edilmemişti. TED كانت العديد من المنتجات التي نُنْفق عليها الكثير من المال - مكيفات الهواء، والسيارات الرياضية الفارهة، أجهزة الكمبيوتر والأجهزة النقالة - مُكلفة بشكل كبير، أو لم يتم اختراعها قبل قرن من الزمان.
    ve muhtemelen farketmediniz ki bütün bu bahsettiğim şeyleri yapacak--- ama sarmallar, fiber optik kabolar ve bilgisayarlar ve bütün bu tarz cihazlarla --- Japonya'dan en yüksek çözünürlük. TED و من المحتما أنكم لم تلاحظوا أنه هو الذى سيقوم بكل تلك الأشياء-- و هو ملئ بالملفات اللولبية و الألياف الضوئية, و أجهزة الكومبيوتر و كل تلك الأشياء-- و هى أعلى تقنيات من اليابان.
    Lityum, cep telefonlarının yanı sıra dizüstü bilgisayarlar ve bütün elektronik aletlerde de bulunur. Open Subtitles و كما هو موجود في ، الهواتف الجوالة فالـ (ليثيوم) موجود في أجهزة الحاسوب المحمولة و جميع الأجهزة الكهربائية
    (Gülüşler) Yani, dünyanın etrafında hiç yakıt kullanmadan güneş enerjili uçakla uçma fikri gelecekte kimsenin arabalar, ısıtma sistemleri, bilgisayarlar ve diğerleri için yapılması imkansız diyemeyeceği bir şey. TED ( ضحك ) ان الفكرة التي نطمح إليها هي التحليق حول العالم بطائرة مسيرة على الطاقة الشمسية دون اي استخدام لاي نوع من الوقود الاحفوري ولا احد يستطيع القول انه في المستقبل لن يقوم احدٌ بهذا من اجل السيارات او انظمة التدفئة او الكمبيوترات . أو .. أو ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more