| Bilim Merkezi'ni izliyor olmamlılar. Oraya gittiğimizde bunları arabaya takmış olmalılar. | Open Subtitles | لابدّ أنّهم كانوا يراقبون مركز العلوم فقد يكون عندها وضعوا هذه الزينة في سيارتي |
| Gerçek casus Bilim Merkezi'ndeki... radyo teleskopa giriş izni olanlardan birisi. | Open Subtitles | فالجاسوس الحقيقي هو شخص ما لديه صلاحيّة الوصول إلى التلسكوب اللاسلكي في مركز العلوم |
| Senin dev deniz yıldızının bulunduğu Bilim Merkezi dışında şehrin her yerinde patlamalar var. | Open Subtitles | الإنفجارات في جميع أنحاء المدينة عدا مركز العلوم حيثُ يقبع هناك نجم البحر العملاق بمأمن |
| - Hayır, sanırım orası Bilim Merkezi. | Open Subtitles | لا, أعتقد أن ذلك مركز العلوم أوه، صحيح. |
| Aubrey Bilim Merkezi'nde astrofizik alanında çalışıyormuş. | Open Subtitles | وقبل عامين ، أخذت وظيفة في مركز العلوم "أوبري" في وسط المدينة بوصفها عالمة فيزياء فلكيّة |
| - Hadi Amy, gidiyoruz. - Bilim Merkezi ne olacak? | Open Subtitles | هيا ، "إيمي" ، فالنذهب - ماذا عن مركز العلوم ؟ |
| Ve Bilim Merkezi'ndeki Patlamalı Motorlar Çadırını. | Open Subtitles | أوه! والاحتراق موتورز جناح في مركز العلوم. |
| Bilim Merkezi' saat 12 yönündeyse | Open Subtitles | لو كان مركز العلوم من جهة الشمال |
| Boston Çocuk Bilim Merkezi | Open Subtitles | "مركز العلوم للأطفال، (بوسطن)." |
| Bilim Merkezi diyor! | Open Subtitles | مركز العلوم... |