| Ülke çapında soygun çetelerini bir araya getiren sabıkalı olarak da bilinir. | Open Subtitles | هو مجرم معروف يدور في الدولة بصحبة عدد من فرق السطو المختلفة |
| Nezaketim ve cömertliğim iyi bilinir herkes sana söyler, neredeyse herkes... | Open Subtitles | أنا معروف جيدا لبلدي العطف و الكرم. الجميع وسوف اقول لكم. |
| Borç Koleksiyoncusu olarak bilinir intikam almak için paralı bir askerdir. | Open Subtitles | إنه معروف بإسم جامع الديون مُرتزقة يُدفع له لينتقم بشكل دقيق |
| - Dün gece dolunaydan önceki geceydi dolunaydan önceki gece olarak bilinir. | Open Subtitles | الليلة السابقة كانت الليلة قبل إكتمال البدر المعروف بالليلة قبل إكتمال البدر |
| Hepsi bu kadın yüzünden Rahibe Mary Marastela, kendisi annem olarak da bilinir. | TED | كل هذا يعود لهذه المرأة الأخت ماري ماراستيلا المعروفة أيضاً بوالدتي |
| Açlığın istikrarsızlaştırıcı etkisi tüm insanlık tarihi boyunca bilinir. | TED | أثر نقص الغذاء على تهديد الاستقرار معروف وواضح في تاريخ البشرية. |
| "Hayatım berbat, çünkü bir tiranın yönetimi altındayım, Kral George olarak da bilinir. | TED | حياتي بائسة لأنني أعيش في ظل طاغية، أيضاً معروف بالملك جورج. |
| Birincisi iyi bilinir: test edilemeyen teoriler. | TED | الأول معروف جيداً: وهو النظريات الغير قابلة للاختبار |
| Arkadaşlarının senden daha fazla arkadaşı var. Bu arkadaşlık paradoksu [çelişkisi] olarak bilinir. | TED | صديقك لديه أصدقاء أكثر مما لديك و هذا معروف بمفارقة الصداقة |
| -Bu bilinir, Lily, onlar kutsal hayvanlardır. | Open Subtitles | ان هذا معروف يا ليلي ان هذه الحيوانات مقدسه |
| Lucilia Cuprina, daha çok bok sineği olarak bilinir. | Open Subtitles | لوسيليا كيوبرينا، معروف أكثر ك ذبابة القنينة الخضراء. |
| Burası kadınlar koğuşu. Güney Hücresi olarak da bilinir. | Open Subtitles | هذا جناح النساء وهو معروف بـ بالناقوس الجنوبي |
| Salgın hastalık uzmanları tarafından, tekstil merkezlerine yakın yaşayan çocukların, lösemiye yakalanma ihtimalinin yüksek olduğu iyi bilinir. | TED | ومن المعروف عند علماء الأوبئة أن الأطفال الذين يعيشون بجانب مصانع النسيج معرضون بشكل أكبر للإصابة بسرطان الدم. |
| Lübnan Hizbullahına bakın örneğin, İsraili karşı şiddetli çatışmalarıyla bilinir. | TED | خذ على سبيل المثال حزب الله اللبناني، المعروف بالمواجهة العنيفة ضد اسرائيل. |
| Öklid, tek başına etkileyici bir eser olan "Öğeler"in yazarı olarak bilinir. | TED | عُرف اقليدس كمؤلِّف العمل المتفرِّد المؤثِّر المعروف بـ: العناصر أتعتقد أنّ كتاب الرياضيّات طويل ؟ |
| Daha çok Apollo uzay mekiklerinden birinden çekilmiş bir görsele benziyor ki hemen herkesçe bilinir. | TED | إنها تبدو شديدة الشبه بلوحات أبولو المعروفة جيدا |
| Lu Krallığımız, Zhou Dükünün eski evidir ve ahlâki değerleriyle bilinir. | Open Subtitles | لدينا في المملكة لو المنزل القديم للدوق تشو ويعرف خلقه |
| Bu etki gece serinliği ya da radyasyonel soğuma olarak bilinir. | TED | هذا تأثير يُعرف بتبريد السماء ليلًا أو التبريد الإشعاعي. |
| Pek çok isimle anılır ama genelde "Gölge" olarak bilinir. | Open Subtitles | .. إنَّه يستخدم عدَّة أسماء "و لكنَّه معروفٌ بلقب "الظل |
| Carolina'daki en iyi silahşor olarak bilinir. | Open Subtitles | كان معروفا بأنه أفضل رامي في كارولينا جندي عظيم |
| Crowder'ın uzun zamandır kanunlarla problemi vardır, patlayıcılar hakkında deneyimli olduğu bilinir ve şimdi de seçimlerde şaibeli desteğini rakibime göstermektedir. | Open Subtitles | لديه تاريخ طويل من الملاحقات القانونية ومعروف بخبرته |
| Bu yeni makine çağının gerçekleri ve ekonomideki değişiklikler daha büyük çapta bilinir hale geliyor. | TED | الحقائق حول هذا العصر الجديد للآلة والتغيير في الاقتصاد أصبحا معروفين على نطاق واسع. |
| Kırık kâlp sendromu kâlp adalesi hastalığı olarak da bilinir. | Open Subtitles | متزامنة القلب المكسورة تُعرف أيضاً بأنها من أسباب الأزمة القلبية |
| Ancak bu hayvanlarda meydana geldiğinde bu tür simetri radyal simetri olarak bilinir. | TED | لكن عندما يتعلق الأمر بالحيوانات، يعرف هذا النوع من التناظر بـالتناظر نصف القطري. |
| Hintliler'in, kor kömürün üzerinde yürüdüğü de bilinir. Eğlence, spor olsun diye. | Open Subtitles | وهم معروفون أيضاً بالمشي فوق الفحم المشتعل للاستجمام. |
| Kaplumbağaların zayıf görme duyuları olduğu bilinir, bu yüzden de tanıyamadıkları bitkileri yemekten kaçınırlar. | TED | وتعرف السلاحف بضعف بصرها، وبالتالي، فإنها تميل لتجنب النباتات التي لا تتعرف عليها. |
| Gümüşün bakterilerdeki sülfür bağlarına etki ettiği bilinir. | Open Subtitles | عُرفت الفضة بتعارضها مع الروابط الكبريتية |
| Onun yok edici yetenekleri sadece dinin üyeleri tarafından bilinir. | Open Subtitles | لديهِ في جعبتهِ بعض المهارات التي تعرف في قومهِ فقط |