ve daha sonra bana, 'Bildiğiniz gibi ben bir ateistim, ama biliyorum ki bir yerlerde bizden üstün olan bir şey var.' | TED | قالت بعدها أنت تعرف ، أنا ملحدة ولكني أعلم أن هناك شيء ما أعلى مما نحن عليه |
Bazı durumlarda, biliyorum ki bir çoğunuz kültürler arası diyaloglara giriyorsunuz, yaratıcılık ve yenilik fikirlerini taşıyorsunuz. | TED | في بعض الحالات ، أعلم أن الكثير منكم مشاركون في الحوار بين الثقافات، مشاركون في أفكار الإبداع والإبتكار. |
biliyorum ki bir dürüst ses toplumun sesinden daha kuvvetli olabilir. | Open Subtitles | أعلم أن صوتا واحدا للحق أعلى من صوت أى رعديد |
Ama biliyorum ki bir gün, dış görünüşünüz gittiğinde eğer sahip olduğunuz herşey bunun üzerine inşa edilmişse, o halde hiç bir şeyiniz kalmayacaktır. | Open Subtitles | ولكنني أعلم أن في احد الايام عندما تكبر في السن لو انه كل شيء كان مبني على المظهر فقط فلن يتبقى شيء لك |
En iyi arkadaşımı özledim ve biliyorum ki bir insana yardım eden ona en çok zarar verendir. | Open Subtitles | افتقد أفضل صديق لي، وأنا أعلم أن بمساعدة من شخص واحد أنني يضر أكثر، |
Şimdi, biliyorum ki bir çoğunuz için ateş böcekleri birkaç harika anıyı ortaya çıkartacaktır: çocukluk, yaz, hatta başka bir TED konuşması. | TED | الآن، بالنسبة لكثير منكم، أعلم أن اليراعات قد تثير لديكم ذكريات رائعة: الطفولة، فترة الصيف وكذلك محادثات TED أخرى |
Bunun hakkında konuşmayı sevmiyorum çünkü biliyorum ki bir aktivist olarak benim işim harekete geçmek, birleşmek, her bir Togo vatandaşının şunu anlamasına yardımcı olmak; vatandaşlar olarak gücü elinde tutan biziz, patron biziz ve kararı biz veririz. | TED | لكني لا أحب أن أتحدث عنها، لأني أعلم أن مهنتي كناشطة هي الحشد، والتنظيم، ومساعدة كل مواطن في توجو في الاستيعاب، كمواطنين، نحن من يملك السلطة، نحن الرؤساء ومن نقرر. |