| Eğer istersek, Bill Clinton'ın bile ne olduğunu kontrol edebiliriz. | TED | إذاً، اذا رغبت في، لنرى كيف يبدو "كون" بيل كلينتون. |
| Bill Clinton'ın şu an itibariyle yer almış olduğu söylentileri görebiliriz. | TED | يمكننا رؤية القصص بأن بيل كلينتون يشارك الآن. |
| Bill Clinton'ın Rwanda sağlık klinikleri için söyledikleri gibi. | TED | لأنه مثلما كما كان يقول بيل كلينتون عن العيادات الصحية الرواندية. |
| Ama Bill Clinton'ın kardeşi olmayı kaldırabiliyordum. | Open Subtitles | ولكنني يمكن السيطرة ويجري بيل كلينتون شقيق. |
| Yarın sabah itibariyle Bill Clinton'ın lekeleri silinecek ve nihayet Beyaz Saray'a onur ve saygınlık girecek. | Open Subtitles | في صباح الغد سوف نغسل البقع التي أحدثها بيل كلينتون و في النهاية سنعيد الشرف والكرامة للبيت الأبيض |
| Glass Steagall'ın yürürlükten kaldırılmasını Bill Clinton'ın onayladığını biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم أن بيل كلينتون هو من قام بتوقيع إلغاء قانون Glass-Steagall? |
| Biliyor musun, eğer bu savaştan bir çıkarımız olduysa o da Bill Clinton'ın verdiği karar.. | Open Subtitles | , اتعلم , لو اننا ورثنا هذه الحرب من أحد . . فاننا ورثناها من (بيل كلينتون) الذي قرر |
| Şimdi Bill Clinton'ın nasıl hissettiğini anlıyorum. | Open Subtitles | -الأن ، أعرف كيف كان شعور (بيل كلينتون ) |
| Evet, 12 yıldır Bill Clinton'ın sevgilisiyim. | Open Subtitles | نعم، كنت عشيقة (بيل كلينتون) لـ12 سنة |
| Bu Bill Clinton'ın limuzini mi? | Open Subtitles | هل هذه هي "ليمونيز" (بيل كلينتون)؟ |
| Kesin Bill Clinton'ın suçudur. Hayır. | Open Subtitles | -أراهن أنه خطأ (بيل كلينتون ) |