Bunu dünyanın bilmesi için kaydetmek gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | واعتقد بانه يجب ان يتم تسجيله للعالم ليعرف. |
Herkesin bunu bilmesi için hazır değilim... | Open Subtitles | أنا لست مستعدا ليعرف الجميع أنني |
Doğru anlamak adına yani diyorsun ki bir insanın bu iki kimyasalı birleştirmeyi bilmesi için onları birleşmiş olarak görmesi mi gerekir? | Open Subtitles | حسناً، للاستيضاح فقط... تقولين أنّه يجب على الشخص... أن يرى المواد الكيميائيّة متفاعلة مسبقاً ليعرف كيف يفاعلها؟ |
"Ekinoks zamanı, cadı avının etrafını sarar ve kasabanın bilmesi için bir ruhu zorla alır." | Open Subtitles | عصر أعتدال النهار بلليل الساحرة تستعد للقتل روح واحدة آخرى ستعرفها البلدة لأنها ستؤخذ ضد أرادتها |
Teşekkür ettim. Ve kasabanın bilmesi için bir ruhu zorla alır. | Open Subtitles | ـ شكراً لك ...ـ روح واحدة آخرى ستعرفها البلدة |
Eğer bunu bilmesi için yeterince yetişkin değilse, öğrenmesi için kesinlikle yeteri kadar yetişkin. | Open Subtitles | إن ليس كبيراً ليعرف فهو كبير ليتعلم |
Hâlbuki Gob bunu bilmesi için çok az şey biliyordu ve özgüveni hiç bu kadar sarsılmamıştı daha önce. | Open Subtitles | عرف (غوب) القليل ليعرف هذا و ثقته لم تهتز أكثر من هذا |
Thorp söylemese biz bile bilmeyecektik. - Ashworth'ün bunu bilmesi için hiçbir sebep olamaz. | Open Subtitles | -آشورث) لم يكن لديه سبب ليعرف ذلك) |