Ona sordum ki, yüzlerce mil boyunca bin tane sığırı sürmek nasıl birşey? | TED | طلبت منه، ما كان عليه مثل بالفعل قطعان الماشية ألف عبر مئات الأميال؟ |
Ve ailesi bize birbirinden değerli bin tane at vermişti. | Open Subtitles | أعطونا فراء السمور الذي كان يساوي ألف من الخيول السريعة |
Böylece bin tane ev beşyüz... kilogram geri dönüşümlü materyal üretmiş oluyor. | Open Subtitles | فإن ألف منزل يعني 500 كيلوغرام من المواد التي يمكن إعادة تدويرها |
Peter'ı şimdi öldürmezsek dışarıda bin tane vampir olacak. | Open Subtitles | اذا لم نقتل بيتر الان سيكون هناك آلاف من مصاصي الدماء المراهقين |
Tüh. Bölgede onlardan neredeyse bin tane var. | Open Subtitles | هناك الآلاف من المباني بهذا الشكل في المنطقة |
Aslında birkaç bin tane. | Open Subtitles | في الواقع لدينا الآلاف منها |
Önümüzdeki on yılda, dünyanın geri kalanına görevimizin ne olduğunu hatırlatan bin tane şefkatli şehir görmek isterim. | TED | أود أن أرى ألف من المدن العطوفة في العقد القادم هذا يذكر بقية العالم بواجبنا. |
Fakat hayatlarımızı kurtarmak için bin tane öğretmen oluşturamadık. | TED | ولكننا لا نستطيع أن نصنع ألف معلم جديد هذا الصيف وإن كان ذلك حيوي لإنقاذ حياتنا. |
Merkez bankası tarafından bize verilmiş değişik parlaklıkta 250 bin tane bozuk paramız vardı. | TED | حصلنا على 250 ألف قطعة معدنية من البنك المركزي بدرجات مختلفة من الدكانة. |
şimdi ise yaklaşık olarak bin tane kamyonet, otobüs ve araba var. | TED | أما الآن فهناك نحو ألف شاحنة و حافلة و سيارة هناك |
Birşeyler bul! Bin hatta iki bin tane fikrim var. | Open Subtitles | لكن هذا العرض غير جيد. أنا عندي ألف فكرة، ألفان! |
bin tane 10,000 lik... üçbin tane 5,000 lik... ve beşbin tane 1,000 lik banknotlar halinde. | Open Subtitles | ألف ورقة نقدية من فئة عشرة آلاف ين ثلاث آلاف ورقة نقدية من فئة خمسة آلاف ين و خمس آلاف ورقة نقدية من فئة الألف ين |
Birisi kesin olarak bir kadının anüsünü arzulamadığında, bin tane neden bulunabileceğini bilmelisiniz. | Open Subtitles | هناك ألف مناسبات عندما واحد لا تريدها فتحة الشرج المرأة. |
bin tane komutan ve Alkolikler Derneğinden Belçikalı'yı alırız. | Open Subtitles | ألف قائد و جعلنا البلجيكي من مدمني الخمور المجهولة. |
bin tane,uzun,ince timsah dili, 20 gün 20 gece ölü bir cadının kafatasında kaynatıldı. | Open Subtitles | أكثر من ألف لسان تمساح مخاطي، مغلية في جمجمة ساحرة ميتة لعشرون نهاراً وعشرون ليلاً. |
"Herhalde kahvaltıda bin tane gözleme yiyordur." | Open Subtitles | من المحتمل أنه يأكل ألف فطيرة على الفطور |
Kafa başı 50 dolardan kendini bin tane şişko karıya satabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك مضاجعة ألف فتاة سمينة بــخمسين دولار للواحدة |
Her 10 dakikada analiz ettiğin bin tane şeyin olduğunu biliyorum kalıplar, oran, indeksler, bütün bilgi haritaları. | Open Subtitles | أعرف بأن هناك آلاف الأمور تقوم بتحليلها في كل 10دقائق نقاط, مراكز, بيانات, خرائط و غيرها |
Aklından şu an bin tane şey geçtiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّ هناك آلاف الأشياء تدور بخلدك الآن |
Ve eski sevgilileri ile ilgili bin tane hikaye anlatmaya başladı. | Open Subtitles | وبدأت تخبرني قصص عن الآلاف من عشاقها السابقين. |
Rozet. Birini gördün mü, bin tane gördün demektir. | Open Subtitles | شارات , رأيت الآلاف منها |
Sismik ölçümlere göre orada bin tane Hiroşima bombası patladı. | Open Subtitles | تبدو القراءت الزلزالية كألف من هيروشيما قد أنفجرت هناك |
8 bin tane lövye gördün. Seç birini artık. - Sadece birini. | Open Subtitles | لقد جربنا ألاف من عجلات القيادة أرجوك أختر واحدة |
Şirketi denetliyorlar. 10 bin tane sahte Donny Osmond iadesinin ortaya çıkmasını kaldıramam. | Open Subtitles | انت تدقق في حسابات شركتي لا يمكنني ان استلم 10 الاف نسخة مزيفة لاسطوانة دوني اوزماند صحيح؟ |