"bin yıldır" - Translation from Turkish to Arabic

    • لآلاف السنين
        
    • لألف سنة
        
    • آلاف السنين
        
    • آلاف سنة
        
    • منذ ألف سنة
        
    • ألف عام
        
    • لآلاف الأعوام
        
    • آلاف عام
        
    • منذ ألاف السنين
        
    • منذ الاف السنين
        
    • الف عام
        
    Ve ben bin yıldır insanlık yüzünden çürüyen dünyayı temizlemek istedim. Open Subtitles وأردت تطهيرا لها لآلاف السنين قيمة عفن قد أصيب من قبل،
    İnsanlar bin yıldır yıldızları izledi ve yukarıda sessizce kaderlerini yazan bir tanrısal varlık olup olmadığını merak etti. Open Subtitles لقد حدق البشر في النجوم لآلاف السنين متسائلين عما إذا كان هناك إله هناك بالأعلى يوجه مصائرهم في صمت
    Mo Tze'nin zamanında Çinliler halihazırda en azından bin yıldır düşünceleri kitaplara kaydediyorlardı. Open Subtitles في زمن مو تسي, كان الصينيون بالفعل قد دونوا أفكارهم في كتب لألف سنة على الأقل
    En iyi arkadaşıma yeniden kavuştum ve şairlerin son birkaç bin yıldır neden piyasada olduklarını sonunda anladım. Open Subtitles صديقي المقرب عاد وأخيرًا عرفت لما كان الشعراء يعملون خلال آلاف السنين القليلة الماضية
    Bak, son zamanlara kadar bu oda su altındaydı. Büyük olasılıkla 10 bin yıldır. Bu nasıl benim hatam olur? Open Subtitles إنظر ،حتى وقت قريب جدا كان هذا المعمل كليا تحت الماء و من المحتمل جدا لأكثر من عشرة آلاف سنة ، فكيف يكون ذلك خطئي؟
    Kadın yalnız krala baktığında, kral birbirlerini bin yıldır tanıyorlarmış gibi hissetmiş. Open Subtitles عندما نظرت إلى الملك الوحيد, شعر أنهما يعرفان بعضهما البعض منذ ألف سنة
    bin yıldır onu gören olmamış. O bir tür mit. Open Subtitles لمْ يرَها أحد طيلة ألف عام إنّها أسطورة نوعاً ما
    Alaska, Sibirya ve Kanada'nın kuzey bölgeleri çoğunlukla permafrosttur yani bin yıldır, yıl boyunca donmuş hâlde kalan topraktır. Open Subtitles الأصقاع الشمالية لألاسكا و سيبيريا و كندا هي أراضٍ مُتجمدة أرض تم تجميدها على مدار السنة لآلاف الأعوام.
    bin yıldır hayattalar çölde, donmuş topraklarda, dağların tepesinde ve okyanusun dibinde. TED لقد نجوا لآلاف السنين في الصحراء و الجليد في أعالي الجبال و أعماق المحيطات
    bin yıldır gizli kalmış sırları çözdük, Open Subtitles لدينا أسرار غير مكتشفة بعد مغيبة لآلاف السنين
    bin yıldır depolar bensiz de idare ediyorlar. Open Subtitles المستودع دائما على ما يرام من دوني لآلاف السنين
    bin yıldır iblistim. İnsanlarımın adetlerine sırtımı dönemem. Open Subtitles لقد كنت شيطانة لألف سنة لا يمكنني أن أدير ظهري لكل أساليب عشيرتي
    bin yıldır başkalarını kontrol ediyor, yönlendiriyorsun, istediğin olsun diye yapman gereken her şeyi yapıyorsun. Open Subtitles إنّك لألف سنة تتحكَّم وتتلاعب وتفعل أيّما تشاء لنيل مرادك.
    Yaklaşık bin yıldır donmuş haldeymişim. Open Subtitles لقد كُنت مُجمداً لألف سنة تقريباً
    Belki bu şeyler birkaç bin yıldır etkin hâlde değildi. Belki de onları dizginleme gücün vardı. Open Subtitles ربما هذه الأمور ما كانت لتبدأ قبل آلاف السنين لو كنت قادراً على المزيد من ضبط النفس
    Tanık olduğumuz bu musibet bin yıldır sürüyor. Open Subtitles الكارثةُ التي نشهدُها حالياً حصلت أيضاً منذ آلاف السنين
    4 bin yıldır hayatta olan biri mutlaka arkasında biz iz bırakmıştır. Open Subtitles أيّ امرئ عائش منذ 4 آلاف سنة حتمًا سيترك أثرًا
    - Jerry, bu mizah yeteneğimiz bizim that sustained us üç bin yıldır sürdürdüğümüz bir şey. Open Subtitles -جيري، طباعنا المرحية هي التي جعلتنا نتحمّل كبشر لـ3 آلاف سنة.
    Neyle karşı karşıya olduğumuzu hiç bilmiyoruz. Çünkü bin yıldır etrafta buna benzer şey yok. Open Subtitles والآن نجهل كليًا ما نجابهه، لأن لا كيانًا مثلها وطأ الأرض منذ ألف سنة.
    bin yıldır tanıdığım abim ile her zaman istediğim abla arasında seçim yapacağım. Open Subtitles إنّي مخيّرة بين الأخ الذي عرفته طيلة ألف عام والأخت التي أردتها دومًا.
    Oraya girerek 5 bin yıldır kadınları bağlayan kadın düşmanlığını desteklemiş oluyorsun. Open Subtitles بذهابكم هناك الليلة فأنتم تطبقون العادات القديمة التى أبقت المرأة مقيدة على مدى الخمسة آلاف عام الماضية
    İki bin yıldır süre gelen Sicilya Gelenekleri'ne göre hiçbir yolu yok! Open Subtitles ليس و بعروقك هذة الدماء الصقلية التى تدور منذ ألاف السنين
    bin yıldır Hazine Dairesindeydi. Open Subtitles لقد كان في حجرة الكنوز منذ الاف السنين.
    bin yıldır büyümekte olan ve kimsenin asla çözemeyeceği bir kargaşa var orada. Open Subtitles انها فوضى تنموا من الف عام لن يتم احد ابدا من فك طلاسمها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more