| Tek katil olduğu varsayılırsa, Oswald binayı terk etmekte serbest. | Open Subtitles | على افتراض أنه هو القاتل الوحيد أوزوالد الآن حر في مغادرة المبنى |
| Kız koruma altında, o yüzden binayı terk edemiyor. | Open Subtitles | إنها تحت الحماية , لذلك لا تستطيع مغادرة المبنى |
| Şüpheli binayı terk etti, arka sokağa doğru ilerliyor. | Open Subtitles | المشتبه به غادر المبنى متجهاً للزقاق الخلفي |
| binayı terk eden kimse olmadı mı yani? | Open Subtitles | كان هناك إقتحام مؤخراً وأنت تقول أن لا أحد غادر المبنى |
| binayı terk etmiş olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكون قد غادرت المبنى. |
| Herkes binayı terk etmiş. | Open Subtitles | ياللروعة، إذاً الجميع غادروا المبنى |
| 15:17. Şüphelinin annesi binayı terk ediyor. | Open Subtitles | الساعة الخامسة و 17 دقيقة مساءً أم المشتبه به تغادر المبنى. |
| Bu bizi binayı terk etmeden Zaman Tutucu'nun dükkanına götürecek. | Open Subtitles | هذا سوف يأخذنا الى تلك الورشة بدون ان نحتاج مغادرة المبنى |
| Penny'i uyandırabilirsen mümkün olduğunca hızlı bir şekilde binayı terk etmeliyiz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | اذا كان بأمكانك ان توقض بيني انا اعتقد بأن علينا مغادرة المبنى بأقرب وقت ممكن |
| Bayanlar ve baylar, binayı terk etmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي، نرجو منكم مغادرة المبنى |
| Şu an için, hiç kimse binayı terk edemez. | Open Subtitles | حالياً لا يمكن لأحد مغادرة المبنى |
| Şüpheli, binayı terk etmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون المشتبه فيه قد غادر المبنى. |
| Nöbetçi içeri girip T.J.'in cesedini bulduğunda Tom çoktan binayı terk etmişti. | Open Subtitles | "وبالصدفة ذهب الحراس ليجداو جسد " تي جي وكان " توم " قد غادر المبنى . |
| Noel Baba binayı terk etti. | Open Subtitles | ساناتا غادر المبنى |
| - Atlas, Stooge binayı terk etti. | Open Subtitles | -أطلس)، "(ستوج)=الأضحوكة" غادر المبنى) . -حسنٌ . |
| Majesteleri binayı terk etti. | Open Subtitles | فخامتها قد غادرت المبنى |
| Lütfen sakince binayı terk edin! | Open Subtitles | رجاءً غادروا المبنى بشكل هادىء! |
| binayı terk etme! | Open Subtitles | ولا تغادر المبنى |
| Herkes binayı terk etmek zorunda. | Open Subtitles | الجميع يجب أن يخلوا المبنى في الحال شكراً |
| binayı terk etmelerini engelleyecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء يمنعهم من مغادرة البناية |
| Evet, beklenmedik bir durum oldu ve binayı terk etmesi gerekiyordu ama bunları ofisimde konuşabiliriz. | Open Subtitles | نعم، إضطرّ لمغادرة المبنى بشكل غير متوقع، ولكن يمكننا التحدّث في مكتبي |
| Elvis, bu binayı terk etmeden önce, istediğin zaman bunları yazabilirsin. | Open Subtitles | ألفيس، يَشْعرُ بالحرية لكِتابَة هذا، أيّ وقت قبل ذلك تَتْركُ البنايةَ. |
| binayı terk ederken bizi bilgilendirmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يخبرنا عندما أراد ترك المبنى |