Onlardan binlerce var istediğin zaman görebilirsin onları. Hayır. | Open Subtitles | هناك الآلاف منها ويمكن رؤيتها بكل وضوح |
Ateşböcekleri gibi asılılar, binlerce var. | Open Subtitles | كان هناك الآلاف منهم تحوم مثل اليراعات |
Bu hikayelerden binlerce var. Ve birçok kadının bedeninde boşluklar var - boşluklar, fistüller - savaşın vahşeti olan - ruhlarının dokusunda boşluklar. | TED | هناك الآلاف من هذه القصص. و هناك العديد من النساء الذين لديهن ثقوب بأجسادهن الثقوب، والناسور -- وكان ذلك انتهاكات للحرب -- ثقوب في نسيج أرواحهن |
Söyledim size, dışarıda o arabalardan binlerce var. | Open Subtitles | لقد أخبرتكما بالفعل هناك آلاف من الناس يملكون تلك السيارة |
Dışarıda aynı arabadan binlerce var. | Open Subtitles | هناك آلاف من السيارات الذين يبدون مثلها |
Onlardan binlerce var. | Open Subtitles | كان.. هناك الالاف منها |
Onlardan binlerce var. | Open Subtitles | هناك الالاف منهم |
Senin hiç olmadığını söyleme, çünkü biliyorum, binlerce var. | Open Subtitles | لا تستطيعي إخباري .. أنه ليس لديك لحظة واحده لا تنسى لأني أعرف أن لديك الآلاف منهم |
Onlardan binlerce var. | Open Subtitles | هناك الآلاف منها |
binlerce var. | Open Subtitles | هناك الآلاف منها |
Bunlardan binlerce var. | Open Subtitles | هناك الآلاف من هؤلاء. |
Bizlerden binlerce var. | Open Subtitles | هناك الآلاف منا |
Teito'da binlerce var. | Open Subtitles | هناك الآلاف فى "تايتو". |
Onlardan binlerce var. | Open Subtitles | هناك آلاف منها. |
Bak, dışarıda onlardan binlerce var. | Open Subtitles | النظرة، هناك آلاف منهم هناك. |