"binmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • ركب
        
    • يركب
        
    • ركبت
        
    • استقلت
        
    • ركوب
        
    • استقل
        
    • تركب
        
    • صعدت
        
    • يمتطي
        
    • وركب
        
    Okuyacak bir şeyi olmadan uçağa binmiş herhangi birisi onu çözebilirdi. Open Subtitles اي شخص ركب الطيارة بدون قراءة المادة استطاع معرفة ذلك
    Brooklyn'e giden bir feribota binmiş geç saatte. Open Subtitles لقد ركب عبارة في وقت متأخر إلى منزله في بروكلين
    Sırtına maymun binmiş köpek kadar muhteşemdi. Open Subtitles لقد كان ذلك رائعاً بمثابة القرد الذي يركب خلف الكلب ويرتدي بنطال و سترة
    - Saat 08.45 de evinin yakınından binmiş. Open Subtitles لقد ركبت عليه في الساعة الـ8: 45 بالقرب من شقتها.
    Marianna bir trene binmiş... ve sinemadan çıkan adamın üzerine... silahını boşaltmış. Open Subtitles استقلت ماريانينا القطار وافرغت طلقات المسدس في جسد حبيبها عندما خرج من السينما في كاتانيا
    Acaba yeni güç zafer dalgasına binmiş yol mu alıyor? TED هل القوة الحديثة فقط نوع من ركوب الموج للمجد؟
    Çek delegeleri dün gece yarısı trene binmiş. Open Subtitles الوفد التشيكى استقل القطار الليلى بالامس
    Üzerinde firmanızın ismi olan çim biçme makinesine binmiş bir prenses. Open Subtitles مع اميرة تركب قطاعة اعشاب، والتي يوجد عليها اسم شركتكم
    Dün San Diego'da arabasına binmiş. Open Subtitles صعدت الى سيارتها البارحة هذا كان في سان دييقو
    Rüyanda, kasırganın ortasında trene binmiş bir maymun gördün. Open Subtitles إن حلمت بقرد يمتطي قطاراً في الثلوج
    Kadreşim yanlış trene binmiş. İniyoruz. Open Subtitles أخى ركب القطار الخاطىء سننصرف من هنا.
    Henderson'ın kaydı verdiği kişi az önce Van Nuys Havaalanı'nda bir uçağa binmiş. Open Subtitles الشخص الذي أخذ التسجيل من (هندرسون) ركب الطائرة للتو في مطار (فان نيس)
    Ama o bisikletine binmiş ve evine gitmiş. Open Subtitles ولكنه ركب عجلته واتجه للبيت
    Aslında binmiş, ama geri çıkmış. Open Subtitles حسنٌ، ركب الطائرة
    Eşeğe binmiş domuza benzediğini söylemişti. Open Subtitles قالت أنها تبدو مثل خنزير يركب حمار
    Bak, dışkı üstüne binmiş bir sıçan. Open Subtitles أنظري ، فأر يركب فوق قطعة من البراز
    Birkaç blok ötede binmiş mi bir bak bakalım. Open Subtitles وانظر لو كانت ركبت سيارة أخرى من شوارع قريبة.
    Kuyruklu yıldızın kuyruğuna binmiş, güneşin kalbine yolculuk etmişsin. Open Subtitles ركبت على ذيل مذنب قمت برحلة إلى قلب الشمس
    Yangın çıkışından kaçmış ve Penn istasyonundan trene binmiş... Open Subtitles نزلت من على سلم النجاة من الحريق ...و ذهبت إلى محطة قطار بنسيلفانيا و استقلت القطار ، لتذهب إلى والدها لكنه ليس هناك
    16 saat önce Roma'ya giden bir uçağa binmiş, üstelik yalnız değilmiş. Open Subtitles لقد استقلت طائرة إلى " روما " قبل 16 ساعة، و لم تذهب وحدها
    Bulaşıcı hastalığa kapıldığı halde kendini iyi hisseden, bir uçağa binmiş ya da bir markete gitmiş insanlardan virüsü kapabilirsiniz. TED يمكن أن يكون الفرد مصاباً بـفيروس معدٍ لكنه يشعر بحالة جيدة تمكنه من ركوب الطائرة أو الذهاب إلى السوق.
    Çok uzun bir trene binmiş gibiydi. Open Subtitles كما لو أنه استقل ... قطاراطويلجدا
    Tek hayatta kalan şey içinde yol aldığımız küçük mermidir ve atmosfere düşüyordur ve esas itibariyle göktaşına binmiş eve gidiyorsunuzdur ve göktaşına binmek korkunçtur öyle de olmalıdır. TED الجزء الوحيد الذي يبقى هو الطلقة الصغيرة التي نركبها، وهي تسقط في الغلاف الجوي، وفي الحقيقة أنت تركب نيزكا متحرك، وركوب النيازك مخيف، ويجب أن يكون كذلك.
    Bugün başka bir kadın daha otobüse binmiş. Eve gelmemiş. Open Subtitles امرأة أخرى صعدت الحافلة اليوم ولم ترجع لمنزلها
    Benim atıma binmiş! Atımı çalmış. Open Subtitles إنه يمتطي حصاني لقد سرق حصاني
    Gemi batmış, bir kurtarma botuna binmiş. Hadi. Open Subtitles غرقت السفينة وركب قارب النجاة، بالله عليك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more