Kulübesinde kalmasını istediniz, sözüm ona bir çözüm üzerinde çalışıyordu böylece zarar kök salarken, sorulara cevap vermek için müsait olmayacaktı. | Open Subtitles | أردته أن يظل فى كابينته من المفترض أن يعمل على حل حتى يكون غير متاح |
Hali hazırda bir çözüm üzerinde çalışıyoruz lordum. Lord Tarly. | Open Subtitles | إننا نعمل على حل لذلك حالياً، سيّدي. (سيّد (تارلي. |
Hali hazırda bir çözüm üzerinde çalışıyoruz lordum. | Open Subtitles | نحن نعمل على حل يا سيدي |
Cole, bildirisinde bir çözüm üzerinde çalıştığından bahsetmiş. | Open Subtitles | كول) ذكر فى أوراقه انه كان يعمل على حل) |