"bir çıkar çatışması" - Translation from Turkish to Arabic

    • تضارب مصالح
        
    • تضارب في المصالح
        
    • تضارب للمصالح
        
    • هناك تعارض
        
    • تعارض في المصالح
        
    Burada bir çıkar çatışması var. Open Subtitles رئيس الولايات المتحدة الامريكية انه تضارب مصالح
    Şimdi, bir şey söylemeden önce... ..bunun bir çıkar çatışması olduğunu biliyordum. Open Subtitles الآن، قبل أنْ تقول أي شيء، أعلم أنّه كان تضارب مصالح.
    Evlerinde bir çıkar çatışması yaratmak bizim için avantaj olur diye düşündüm. Open Subtitles ارتأيتُ بأنه سيكون من مصلحتنا خلق تضارب مصالح في أسرتها!
    Sanırım bir çıkar çatışması içindesin. Open Subtitles أعتقد بأنه ربما يكون لديك تضارب في المصالح.
    Ayrıca önceliği bu olaya getirdiğinden beridir bir çıkar çatışması olduğu ortada. Open Subtitles بالإضافة لهذا ، هذا بالقطع تضارب في المصالح حيث انك قائد التحقيق في هذه القضية
    Herhangi bir çıkar çatışması değil. Faydalı bir birliktelik, güven bana. Open Subtitles هذا ليس تضارب للمصالح ، إنها ميزة ثق بى
    Biliyorum ama eğer bir çıkar çatışması yaşarsak onu seçeriz. Open Subtitles أعلم ذلك ولكن لو كان هناك تعارض مصالح سنختاره
    Bu bir çıkar çatışması. Open Subtitles هذا تعارض في المصالح
    Her halükârda, bu kararımda devam edeceğim, ortada bir çıkar çatışması mevcut. Open Subtitles على أية حال أَستمرُّ هذا القرارِ، عِنْدي a تضارب مصالح.
    Tabi ki de hayır, ama burada bir çıkar çatışması var. Open Subtitles بالطبع لا ولكن هناك تضارب مصالح هنا
    Ama sizin kendi evinizde de çok açık bir çıkar çatışması var. Open Subtitles لكن لديك تضارب مصالح في عقر دارك
    Tara'ya ve kulübe yardım etmek bir çıkar çatışması yaratıyor. Open Subtitles مساعدة (تارا) والنادي قد يكون تضارب مصالح
    - Aslında bu bir çıkar çatışması. Open Subtitles بل هي تضارب مصالح
    İşte şimdi bir çıkar çatışması var. Open Subtitles أصبحنا أمام تضارب مصالح هنا
    Belki farklı siyasi felsefelerimiz olabilir ama ne olursa olsun aramızda bir çıkar çatışması yok. Open Subtitles لديكما فلسفة سياسية مختلفة وليس هناك تضارب في المصالح أبدا.
    Açığa alınmasaydın bile, bu yine de çok büyük bir çıkar çatışması. Open Subtitles حتى لو كنت لم وقف التنفيذ، أنها لا تزال ضخمة تضارب في المصالح.
    - Kardeşini seviyorsa uygundur. - Burada bir çıkar çatışması var. - Ailenin yok. Open Subtitles بل هي كذلك إن كان يحب أخيه - لدينا تضارب في المصالح -
    Herhangi bir çıkar çatışması yok. Open Subtitles لا يوجد تضارب للمصالح.
    Bunun bir çıkar çatışması olmasını istiyorlar. Open Subtitles {\pos(192,220)}أرادوا لهذا أن يكون تضارب للمصالح
    Bunu potansiyel bir çıkar çatışması olarak görmüyor musun? Open Subtitles - ألا ترين بأنّ هذا فيه تضارب للمصالح ؟
    Bu bir çıkar çatışması. Open Subtitles هناك تعارض ما.
    Burada bir çıkar çatışması olduğunun farkındayım. Open Subtitles أعلم، إنه تعارض في المصالح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more