Hayır, hayır, gerçek bir çalışma ve davranışsal ekonomi ile çok ilgili. | TED | كلا، كلا، كلا، هذه دراسة حقيقية ولها علاقة كبيرة جدا بالاقتصاد السلوكي. |
Bir hastaneye gelirseniz size bakmak için kaç klinisyen gerektiğini ve bunun zaman içinde nasıl değiştiğini araştıran bir çalışma yapıldı. | TED | وهناك دراسة حيث أنهم يتطلعون في العيادات كم استغرق العناية لك إذا وصلت إلى مستشفى، كما أنها تغيرت مع مرور الوقت. |
Bİz de bunun doğru olup olmadığına dair bir çalışma yapmaya karar verdik. | TED | وهكذا قررنا عمل دراسة بحثية لمعرفة ما إذا كان هذا صحيحًا أم لا |
Stirling motorunun devasa, matematiksel bir çalışma modelini çıkardık. Genetik algoritmayı uyguladık | TED | بنينا نموذج رياضي ضخم عن كيفية عمل محرك ستيرلنج فعّلنا الخوارزم الجيني |
Kasım 2016'da yönetici tazminatlarına ilişkin bir çalışma manşetlerde yer aldı. | TED | دراسة عن أجور التنفيذيين كانت حديث الصحف الوطنية في نوفمبر 2016 |
Paramız yoktu, o yüzden küçük ucuz bir ilan verdik, hapishane hayatıyla ilgili bir çalışma için üniversite öğrencileri | TED | لم يكن لدينا المال، لهذا نشرنا إعلانا صغيرا رخيصا، طلبنا فيه طلبة جامعيين للتطوع لإجراء دراسة على حياة السجن. |
Bordeaux, Fransa'da yaşayan Serge Ahmed fareler şeker için, kokainden daha fazla çalışacaklarını gösterdiği çok ilginç bir çalışma yayınladı. | Open Subtitles | الباحث سيرج احمد الذي يقطن بفرنسا نشر دراسة مثيرة تُظهر ببساطه أن الفئران سيعملون بجهد اكبر للسكر اكثر من الكوكايين |
Bunu gösteren çok iyi bir çalışma var. | TED | هنالك دراسة جيدة حقا توضح هذا بشكل جيد. |
Alexx Ekubo, sadeleştirilmiş zerafet ve ağırbaşlılığın yanı sıra mavi ve beyazın ahengi içinde keskin bir çalışma. | TED | أليكس إيكبو هو دراسة عميقة في الأناقة البسيطة المُبسطة والجليلة ومزج من الأزرق والأبيض، كذلك. |
Ayrıca yakın zamandaki bir çalışma yalnız insanların Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin iki kat daha fazla olduklarını buldu. | TED | لذا دراسة حديثة أوجدت أن الوحيدون أكثر عرضة للخطر مرتين للزهايمر |
Geçen yıl yayınlanan bir çalışma, doğumda yani tam da doğdukları anda bebeklerin annelerinin ana dilinin aksanında ağladığını ortaya koydu. | TED | وقد أظهرت دراسة نشرت العام الماضي أنّه ومنذ الولادة، منذ لحظة الولادة، يكون بكاء الاطفال بنفس لهجة لغة الأم الأصلية. |
CEO'lar ile yakın zamanda yapılan başka bir çalışma daha var bu çalışmada tüm bir hafta boyunca CEO'ların etrafında gelişmeleri takip ettiler | TED | وهناك دراسة اجريت على المدراء التنفيذيين حيث تابعوا المدراء التنفيذيين طوال اسبوع كامل |
Mesela burada dergi reyonlarında yaptığımız bir çalışma var. | TED | فعلى سبيل المثال هذه دراسة عملناها في قسم المجلات |
Bu, özellikle, kadınlara neler oluyor, sorusunu soran bir çalışma. | TED | كانت دراسة تسأل تحديداً ما الذي يحصل للنساء؟ |
Yıllar önce bir iş arkadaşımla birlikte aynı grup insanı 10 yıl boyunca gözlemlediğimiz bir çalışma yürüttük. | TED | منذ سنوات، بدأت أنا وزملائي دراسة حيث تابعنا نفس المجموعة من الناس على مدى 10 سنوات. |
Sorunu anlamaya yönelik ulusal bir çalışma başlatıncaya kadar bu soruna kimse pek dikkat vermemişti. | TED | ولكن لم يبدِ أحدهم كثيرًا من الاهتمام بذلك إلى أن أطلقنا دراسة على مستوى الأمة لفهم أسباب المشكلة. |
Bu gerçekten önemli bir çalışma ve insanlara bir yardımım dokunacak. | Open Subtitles | في الواقع هو عمل مهم، و سأكون قادر على مساعدة الناس. |
Ama A'yı ancak gerçekten muhteşem bir çalışma için veririm. | Open Subtitles | فهمت, لكن المرة الوحيدة التي أعطيها على عمل رائع تقدمة |
Ama böyle küçük bir çalışma alanında lensi gizlemek zordur. | Open Subtitles | ولكن من الصعب إخفاء عرض العدسة في مساحة عمل صغيرة |
Simona Botti ve Kristina Orfali, ile birlikte Amerikan ve Fransız aileler ile röportaj yaptığımız bir çalışma gerçekleştirdik. | TED | في الدراسة التي قمت بها مع سيمونا بوتي و كريستينا ورفالي على الاباء والامهات في امريكا وفرنسا الذين تعرضوا |
13.000 kilometre boyunca, Hindistan'a, büyüleyici bir çalışma için yolculuk ettiler. | TED | كانوا قد سافروا مسافة 8000 ميلاً إلى الهند للقيام بدراسة رائعة. |
Aykırılıklar ve düzensizliklerle kaynayan 21. yüzyıl sokakları harika bir çalışma sahası. | TED | لكن شوارع القرن الواحد والعشرين هي حالة رائعة للدراسة يعج بالعبور، الأغراض المتقاطعة والفوضى. |
Koloniden ayrılması gereken bir çalışma grubu olursa, ustabaşı ilk beni görsün. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | إذا أيّ مِن بيانات العمل أرادت مغادرة المُستعمرة قائد العُمَّال يجب أن يراني، أمفهومٌ؟ |