Okulla ilgili eşyalarını odasında bir çantada saklar. | Open Subtitles | وهو يبقي كل أشيائه المدرسية في حقيبة يضعها في غرفته. |
Arabanın ön koltuğundaki büyük kırmızı bir çantada. | Open Subtitles | في حقيبة حمراء كبيرة على المقعد الأمامي بجوار السائق. |
Sadece sesli düşünüyorum burada ama 5 milyon dolar bir çantada mı olacak? | Open Subtitles | لقد كنت افكر يصوت مسموع ولكن 5 ملايين دولار في حقيبة يدوية |
Havaalanında kendini imha edecek bir çantada gerekli bilgileri bulacaksın. | Open Subtitles | ستحصل على مجموعة من الأوراق المساعدة فى المطار ، فى حقيبة ذاتية التدمير |
Kumanda, Geçit Terminali'ndeki gümrük ofisinde bulunan bir çantada. | Open Subtitles | إنه فى حقيبة فى مكتب الجوازات فى مطار بوابة النجوم |
Dosyalar mavi bir çantada çöp kutusu içinde olacak. | Open Subtitles | المعدات ستكون في سلة المهملات في حقيبة زرقاء |
Archer Loftus geçenlerde yerel bir cinayet olayında sorgulandı... genç bir kadının cesedi bir çantada bulundu. | Open Subtitles | أرتشر لوفوتس استجوب مؤخرا ًفيما يتعلق بمجرم محلي جثة إمرأة شابة وجُدت في حقيبة من القماش الخشن |
bir çantada gün ışığım var, işe yaramazım | Open Subtitles | مثل ضوء الشمس المشرقة في حقيبة أنا بلا فائدة |
Yeşil bir çantada 800 bin dolar kadar para var. | Open Subtitles | يبدو حوالي 800.000 دولار في حقيبة خضراء |
- O halde bir plak var. - Büyük ihtimalle gümüş bir çantada. | Open Subtitles | -إذا فهنالك اسطوانة في الغالب في حقيبة فضية |
Bir emanet bürosundaki küçük bir çantada. | Open Subtitles | في حقيبة صغيرة بغرفة الأيداع |
Malı bir çantada taşıyorum. | Open Subtitles | كنت حاملا البضاعة في حقيبة |
Tabii jokerimiz ortada yok çünkü bir yerlerde bir çantada. | Open Subtitles | ولم يعد لدينا الرجل الذى يدخلنا لانه فى حقيبة فى مكان ما |
Ve artık kayıp bir adam yok, çünkü artık bir çantada, bir yerlerde. | Open Subtitles | ولم يعد لدينا الرجل الذى يدخلنا لانه فى حقيبة فى مكان ما |
Kilitli bir çantada tutmalısın. | Open Subtitles | يجب الحِفاظ عليها فى حقيبة مُغلقة, |