Tabii ki de yalnız yaşayıp da yalnız olmayan bir çok insan var. | TED | بالطبع هناك الكثير من الناس الذين يعيشون وحدهم وليسوا وحيدون |
Ama çuvallamamı bekleyen bir çok insan var. | Open Subtitles | ولكن هناك الكثير من الناس الذين يتوقّعون فشلي |
Dışarıda gözleri gören bir çok insan var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس في الخارج يستطيعون الرؤية |
Şimdi, bu gece teşekkür etmek zorunda olduğum bir çok insan var, fakat hayatımın aşkı ve çocuklarımın annesinden başlamak istiyorum | Open Subtitles | الآن، وهناك الكثير من الناس أنني بحاجة أن أشكر هذه الليلة، ولكني أود أن أبدأ مع حب حياتي و أم أولادي، |
ve sana orayı göstermekiçin bekleyen bir çok insan var. | Open Subtitles | وهناك الكثير من الناس بانتظارك هناك |
Hoşlanmadığın bir çok insan var. | Open Subtitles | و إن كان؟ هناك الكثير من الناس الذين لا تحبهم |
Hayatını tamamlamak için senin gibi birşeye ihtiyacı olan bir çok insan var bu dünyada. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس في هذا العالم يريدون اشياء مثلكِ في حياتهم . كي يشعروا بالكمال |
Ekim festivalindeyiz. Ben barmenim ve etrafta bir çok insan var. | Open Subtitles | و أنا نادلة هناك الكثير من الناس |
Burda bir çok insan var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس هنا |
Doc'ı sevmeyen bir çok insan var ama çoğu ancak Doc hayattayken daha çok kazanabilir. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس ممّن لم يحب (دوك)، ولكن معظمهم سيجني أموالاً أكثر إذا كان (دوك) على قيد الحياة. |