"bir öğleden sonra" - Translation from Turkish to Arabic

    • في ظهيرة أحد
        
    • فترة الظهيرة
        
    • ذات ظهيرة
        
    • العصر واحد
        
    Bir öğleden sonra, kiraz almak için bir dükkana daldılar dükkan sahibi telefon görüşmesi için arka tarafa gidince elini tutmak için harekete geçti. Open Subtitles في ظهيرة أحد الأيام دخلوا لمحل ليشتروا بعض الكرز حين خرج صاحب المحل ليتلقى هاتفاً في الخلف، لم يستطع أن يقاوم أن يمسك بيدها
    Bir öğleden sonra alışverişte Vicky ve Doug, Adam Tabachnick ve Sally'le karşılaştılar. Open Subtitles و هما يتسوقان في ظهيرة أحد الأيام فيكي و دوع التقوا بآدم توبتشنيك و سالي
    Vicky ve Doug için hayat, tahmin edildiği gibi sürdü ta ki Bir öğleden sonra beklenmedik bir şey gerçekleşene kadar. Open Subtitles الحياة استمرت كما هو متوقع بالنسبة لفيكي و دوغ إلى أن حدثت في ظهيرة أحد الأيام لحظة غير متوقعة
    Bütün Bir öğleden sonra izin alabileceğimi nereden çıkardın? Open Subtitles لا أعلم لمَّ ظننت أنه بإمكاني الإعتذار عن العمل خلال فترة الظهيرة
    Güzel. Bütün Bir öğleden sonra burada kalabilirim. Open Subtitles حسنا لدينا فترة الظهيرة بأكملها معا
    İmkansızlığından dolayı neredeyse vazgeçmek üzereydim ki Bir öğleden sonra, mevzu aklımın ucundan bile geçmezken kader yardım eli uzattı. Open Subtitles ... كنتُ علـى وشك الإذعان لكونه مُستحيلاً ذات ظهيرة ، بينما أسرح بتفكيري ... بعيداً عن هذا الموضوع أخذ القدر بيدي
    - Evet, Bir öğleden sonra. Open Subtitles نعم، ذات ظهيرة
    Peki ya Cristina, Maria Elena'nın Bir öğleden sonra Juan Antonio'yla sevişmesine bozulmadı mı? Open Subtitles هل كانت كريستينا موافقة أن يمارس ماري إيلينا و خوان أنطونيو الحب في ظهيرة أحد الأيام؟
    Bir öğleden sonra, bacaklarını biraz aralamasını istedim. Open Subtitles في ظهيرة أحد الأيام، طلبتُ منها أن تفتح ساقيها أكثر.
    Bir öğleden sonra Pondicherry'de bir kafede kaybımın yasını tutuyordum ki yan masamda oturan yaşlı bir adam benimle sohbet etmeye başladı. Open Subtitles كنت أجلس في مقهى في بوندشيري ...في ظهيرة أحد الأيام أنعى خسارتي عندما بدأ العجوز على الطاولة ...المجاورة في محادثتي
    O hurdayı sadece Bir öğleden sonra yaptım. Open Subtitles صنعت هذه الخردة فترة الظهيرة
    Weigart, profil brifinginde boş boğazlık ettiği için Mccarty'yi cezalandırdı ve bütün Bir öğleden sonra bir arabanın bagajına tıktı. Open Subtitles ويجارت ) عاقب ( مكارتى) بسبب تحدثه بوقاحه ) . اثناء عرض المعلومات المختصرة بجعله هوالشخص المجهول . ووضعه فى صندوق السيارة طوال فترة الظهيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more