O heriften bir ömür kaçtım, beni şimdi yakalamasına izin veremem. | Open Subtitles | لقد أمضيتُ عمراً هارباً مِنْ ذاك الرجل، و لن أتركه يمسكني |
Çoğu insan için bir ömür sayılabilir. | Open Subtitles | يقضي معظم الناس عمراً بأكمله ليتم الإعتراف بهم |
Huzurlu günler, güzel çocuklar ve uzun bir ömür beklerken en dayanılmaz fırsat çıksa karşıma, şerefimi şehvete döndüremez. | Open Subtitles | بما أتمنى أياماً هادئة و أولاداً صالحين و عمراً مديداً فاقوى إغراي لن ينجح في تحويل احرتامي لها إلى رغبة |
Liseden sonra koca bir ömür var. Dilediğim herkes olabilirim. | Open Subtitles | هناك حياة كاملة بعد الثانوية يمكنني أن أكون من أريده |
Yiten zamanları geri getiremem biliyorum ve... Benim içinde olmadığım bir ömür geçirdin. | Open Subtitles | أعرف بأنه لا يمكنني تعويض الوقت الضائع ولديكم حياة كاملة لست جزءًا منها |
bir ömür bile yetmez. | Open Subtitles | مدى حياه واحد لن يبلغ نصف الحد الكافى |
Sanki bir ömür geçmiş gibi. | Open Subtitles | يبدو من عمر مضى. |
bir ömür, önündeki yolda çıkan... enkazları temizledim. | Open Subtitles | عمراً متأكداً أن الطريق أمامك ،كان خالياً من الحطام |
Kendimi farketmek için bir ömür boyu benden neyin alındığını umarım öğrenirsin. | Open Subtitles | أرجو أنْ تتعلّمي ما تطلّب منّي عمراً لإدراكه عن نفسي |
bir ömür boyu yapılan korkaklığı silemez... Hiçbir şey silemez. | Open Subtitles | لكنّ هذا لا يمحو عمراً مِن الجبن ولا يمكن لشيء أنْ يمحوه |
Bu olaydan önce ölseydim mutlu bir ömür sürmüş olurdum. | Open Subtitles | لو مت قبل هذه الفاجعة لعشت عمراً سعيداً |
bir ömür boyu süren palyaço. | Open Subtitles | المهرّج الذي سيبقى عمراً بأكمله |
Kocam Jiang-ah-Sheng'i koru uzun bir ömür yaşamasını sağla. | Open Subtitles | أرجوك إحمي زوجي "جيانج آه شينج" و إمنحه عمراً طويلاً |
O korkunç suçlamalarla savaşarak bir ömür harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت عمراً طويلاً... أحارب كل تلك الإتهامات البشعة. |
bir ömür bekledim, tüm bir ömür, Django'yu bu tabutun içinde gömmek için. | Open Subtitles | حياة كاملة تنتظرنى فى ذلك الصندوق على دفنها |
Hiç uyanmadan koca bir ömür geçirebilirsin. | Open Subtitles | ممكن تعيش حياة كاملة بدون ان تكون مستيقظاً |
Ve sonra, neredeyse bir ömür sürmüş gibi görünen dileklerinin ardından genç kız sonunda en içten hayaline kavuşmuştu. | Open Subtitles | و بعدئذٍ , أخيراً , بعد ما بدا أنها تقريباً حياة كاملة من التوق الفتاة الشابة , أخيراً , حصلت على حلمها الأكثر أهمية |
Eski arkadaşlarımı görmek. Öyle mi? Sanki bir ömür geçmiş üstünden. | Open Subtitles | أن تقابل أصدقائاَ قدامى وكأنه منذ حياة كاملة |
bir ömür bile yetmez. | Open Subtitles | مدى حياه واحد لن يبلغ نصف الحد الكافى |
bir ömür önce gibi hissediyor. | Open Subtitles | أشعر وكأنه من عمر مضى |