Size bir örnek vereceğim: | Open Subtitles | سأعطيك مثالا على ذلك. انا اقول لكم قصة ، أليس كذلك؟ |
Size bir örnek vereceğim: | Open Subtitles | \" سأعطيك مثالا على ذلك. |
Sizlere bir örnek vereceğim. Belirtmeliyim ki bu genel bir örnek, genel bir kullanıcı değil. | TED | سأعطيكم مثالًا -- وعلي أن أحذركم أن هذا ليس مثالا اعتدتم عليه، كمستعمل اعتيادي |
Size bir örnek vereceğim. | TED | سأعطيكم مثالًا. |
Sizlere, bir yandan tiyatroda nasıl sergilendiğini ve öte yandan bir başkasının, aynı fikri veya hikâyeyi ne şekilde sinemaya taşıdığına dair küçük bir örnek vereceğim. | TED | ولكن أنا فقط سأعطيكم مثالاً صغيراً حول كيف تقوم بالعمل على المسرح ثم كيف تأخذ نفس الفكرة أو القصة وتنقله إلى السينما. |
Size bilgeliğin faaliyette olduğu bir örnek vereceğim. | TED | حسناً .. سوف اعطيكم مثالاً عن الحكمة العملية في الواقع |
Bunu size birkaç slaytla anlatacağım ve nasıl çalıştığıyla ilgili bir örnek vereceğim. | TED | سأفصل لكم هذا في الشرائح القليلة هنا و أعطيكم مثالاً عن ما يعنيه هذا. |
Siyahi Wall Street'i duymuş olabilirsiniz ya da belki Zapatistaları bize biraz daha yakın bir örnek vereceğim. | TED | ربما سمعتم عن (بلاك وول ستريت) أو ربما (زاباتستاس)، لكني سأعطيكم مثالًا قريبًا منكم. |
Size küçük, açık bir örnek vereceğim, yüzyılın başında insanların yaptığı bir şey bu yüzyıl değil, diğeri. | TED | سأعطيكم مثالاً بسيطاً ثمة ما اعتاد الناس القيام به في مطلع القرن ليس هذا القرن بل القرن الآخر |
Irkın hayatımı nasıl etkilediğiyle ilgili bir örnek vereceğim, tamam mı? | Open Subtitles | سأعطيكم مثالاً كيف العنصرية تؤثر في حياتي |
(Gülüşmeler) Bugün size kendi penis çalışmalarımdan, herhangi bir organ sistemi üzerindeki bir çalışmanın, bambaşka bir organ sistemini anlamaya nasıl yardımcı olabileceği ile ilgili bir örnek vereceğim. | TED | (ضحك) اليوم سوف اعطيكم مثالاً مأخوذ من دراستي حول العضو التناسلي الذكري لأعرض لكم كيف ان المعرفة المأخوذة من الدراسات حول نظام عضو معين تقدم رؤى لعضو اخر مختلف |
Vakit az olduğu için sadece bir örnek vereceğim. | TED | سوف أعطيكم مثالاً واحدًا آخر لأن الوقت يداهمنا. |