İlki, kenarı 100 kilometre olan bir üçgen, 100 kilometrelik mesafede, bütün bu şeyi 50 kilometrede de tekrarladık. | TED | أولًا، على مثلث بطول 100 كلم؛ وعلى بعد 100 كلم؛ ثم قمنا بالعملية برمتها ثانيةً على بعد 50 كلم. |
Kesinlikle mavi ya da kırmızı bir üçgen oluşturarak günümüze dönmenize yardımcı olacak en az taş sayısı kaçtır? | TED | ما هو الحد الأدنى لعدد العقدات التي يجب أن تأخذها معك لإنشاء مثلث أحمر أو أزرق والعودة إلى الحاضر؟ |
Garip olduğuna katılıyorum. Baldır kasından da bir üçgen kesilmiş. | Open Subtitles | أقر بأن هذا أمر غريب وقطع مثلث من عضلة ساقه |
Ve gördüğünüz gibi, şempanzeler, her bir şempanze bir üçgen, öngörümüz olan karenin etrafında dairelenmişler. | TED | وكما ترون، الشمبانزي، كل الشمبانزي مثلث واحد، و دائره حولها، تحوم حول التنبؤ بذلك. |
Üçgenimizi merkezinden tutup 120 derece kendi etrafında döndürdüğümüzde baştaki hâliyle aynı olan bir üçgen elde ediyoruz. | TED | إذا قمنا بتدوير المثلث بمقدار 120 درجة، حول المنفذ من خلال مركزه، سننتهي بمثلث مطابق للمثلث الأصلي. |
bir üçgen bütünler veya tümler olamaz. | Open Subtitles | المثلث لا يمكن ان يكون مجانية أو تكميلية |
bir üçgen içinde bir numaram var, ve bunlar ondan üç parça | TED | سـ افعلها على شكل مثلث وهناك ثلاث اقسام لفعلها |
Lakin, altı taş her zaman mavi ya da kırmızı bir üçgen oluşturuyor. | TED | لكن ست عقدات دائمًا ما سيتولّد عنها مثلث أزرق أو أحمر. |
Ama bu üç kırmızı bağlantı bize kırmızı bir üçgen verebilir. | TED | لكن تلك الروابط الحمراء الثلاثة سوف تعطينا مثلث أحمر. |
Ne olursa olsun, mavi ya da kırmızı bir üçgen oluşturup kapıyı açabiliriz. | TED | بغض النظر عما يحدث، سنحصل على مثلث أحمر أو أزرق، ونفتح بابنا. |
Diğer 3 kişi, okula dağılıp, bir üçgen oluşturarak, büyülü sözler söyleyecek. | Open Subtitles | والأخرى الثلاث الأنشودة في الأماكن الأخرى حول المدرسة مكونين مثلث |
Değişik açılardan, bu bir çember, veya bir üçgen. | Open Subtitles | إذا نظرنا من زاوية أخرى، فإنها دائرة أو لربما مثلث |
Reid sana üç adres gönderdi, bir üçgen oluşturup o bölgenin içindeki isimleri bul. | Open Subtitles | ريد ارسل لك 3 عناوين اجعلي المنطقة بشكل مثلث و قارني مع الاسماء داخلها |
- Bir hayvan ısırığı daha gibi. - Büyütünce öyle değil. Cerrahi açıdan kusursuz bir üçgen. | Open Subtitles | ليس تحت التكبير في الواقع مثلث جراحي دقيق |
Bu akan nehrin altında oluşan bir üçgen ve küçük meşe yaprakları kullanılarak yapılmış bir meşe ağacı şekli. | TED | و هنا مثلث و الذي كان يجري تشكيله تحت تيار جاري، و شكل ورقة البلوط يتم عملها بواسطة اوراق بلوط صغيرة يتم وضعها مع بعضها. |
Böylece cennet yüzümüze gülecek limandan limana, altın bir üçgen. | Open Subtitles | حيثأنالسعديبتسملنا... من نقطة لنقطة في ... مثلث ذهبي |
Daha da iyisi, ortada bir üçgen vardı. Taşlar yerine oturuyordu. | Open Subtitles | ما أكثر، هناك مثلث كلها أخذت معناها |
Daha da iyisi, ortada bir üçgen vardı. Tüm taşlar yerine oturuyordu. | Open Subtitles | أكثر من هذا، هناك مثلث كلها أخذت معناها |
Kafanda neredeyse şu büyüklükte bir üçgen şu büyüklükte kafatasını görebildiğim bir üçgen vardı. | Open Subtitles | أنت أساسا كنت متخد شكل المثلث بهذا الحجم بحيث أري جمجمتك |
Ve bu o. Salk, Scripps ve UCSD arasında bir üçgen var ve buna Torrey Pines Yolu deniyor. | TED | وهذا كل شيء. وهذا المثلث بين سالك، سكريبس، جامعة كاليفورنيا سان دييغو، وانه يسمي طريق توري باينز . |