Değdi ama değil mi, gerçek mutluluğa bir şans için? | Open Subtitles | لكن كان الامر يستحق ذلك أليس كذلك لفرصة للسعادة الحقيقية؟ |
. ..bir şans için daha ısrar edeceğini. | Open Subtitles | وتتوسلين لفرصة أخرى |
Bunun bilinciyle bir şans için daha öyle çok dua ettim ki ölümün aydınlığıyla yaşam önüme serildi, tamamen değil ama sönük anılara karışmış kırıntılarla. | Open Subtitles | وفي ذلك الفعل, صلاة لفرصة --أخرى جادة, لذا تتكشف الغريزة عندما تأتي بالموت... |
İkimiz de ikinci bir şans için ihtiyatlıca iyimser olmalıyız. | Open Subtitles | لكن أظن أن كلانا يجب أن يتفائل بحذر من فرصة حصولنا على فرصة ثانية |
Ben de Amerikan İstihbaratı'yla bildiklerimi ikinci bir şans için takas etmek üzere bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | حتى ضرب I صفقة مع الاستخبارات الأمريكية ليتداول ما كنت أعرف للحصول على فرصة ثانية. هل انشق. |
Başka bir şans için. | Open Subtitles | للحصول على فرصة ثانية |
Çünkü çok güçlü bir kurumu yanıltıp ufak bir şans için suç işleyeceğimizi sanmıştım. | Open Subtitles | لأنني اعتقدت أنك كنتِ تطلبين مني أن احتال على مؤسسة قوية وارتكب جريمة من أجل فرصة وتخمين ضئيل؟ |
İngiltere'de ikinci bir şans için çok uğraştığını tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | اتصور أنك كنت تسعى طويلاً من أجل فرصة ثانية لك في انجلترا |
Bunun bilinciyle bir şans için daha öyle çok dua ettim ki ölümün aydınlığıyla yaşam önüme serildi, tamamen değil ama sönük anılara karışmış kırıntılarla. | Open Subtitles | وفي ذلك الفعل, صلاة لفرصة أخرى ذهبت.. --جادة للغاية الغريزة بضوء أفضل تدخل بالموت... |
Son bir şans için herşeyimi verirdim. | Open Subtitles | سأفعل أي شيء لفرصة أخرى |
Bana ikinci bir şans için yalvardın. | Open Subtitles | لقد توسلت لي لفرصة ثانية |
bir şans için, | Open Subtitles | لفرصة واحدة |
Buraya dönüp düşmanlarımıza hayatlarımızı alabileceklerini ama özgürlüğümüzü asla alamayacaklarını söyleyeceğiniz son bir şans için neler verirdiniz? | Open Subtitles | ما الذّي ستقدّمه من أجل فرصة واحدة لكي تعود إلى هنا... و تخبر الأعداء بأن باستطاعتهم أخذ أرواحنا و لكنهم لن يستطيعوا الاستيلاء على حريّتنا |