"bir şans var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك فرصة
        
    • لدينا فرصة
        
    • هنالك فرصة
        
    • هناك أي فرصة
        
    • هناك إحتمال
        
    Sanırım ikimiz için hala bir şans var diye düşünüyordum istikbalde, ve düşündüm ki... Open Subtitles أعتقد أنني كنت أظن أنه لا تزال هناك فرصة لنا في المستقبل
    Şimdi, genişlemeden önce kocanızı kurtarabilmemiz için hala zayıf bir şans var. Open Subtitles هناك فرصة ضئيلة لإنقاذ زوجك قبل أن يتضخم جسده
    Zayıf bir şans var... kontrolün engellenip podun hasar görmüş olması gibi... ana sürücü aşırı yüklenebilir. Open Subtitles هناك فرصة ضئيلة للغاية أنه عندما يحدث عطل بوحدة التحكم و تتعطل الأجنحة ربما يزداد تحميل الطاقة بالمحرك
    Onlarla birlikte savaşırsak, yaşamak için iyi bir şans var, Open Subtitles إذا حاربناهم معاً، فسيكون لدينا فرصة جيدة لننجو
    Yani gerçekten kazandığıma dair bir şans var! Open Subtitles هذا يعني أن هنالك فرصة أن أكون قد ربحت
    Kendisiyle konuşup yeniden birlikte olabilmemiz için bir şans var mı öğrenir misin? Open Subtitles هلاّ تكلمت معها , انظري ان كان هناك أي فرصة لرجوعنا معاً ؟
    Bu gen terapisinin kalıcı olmaması gibi bir şans var mı? Open Subtitles هل هناك إحتمال أن يكون العلاج الجينى مؤقتا ؟
    Bunu iyi bitirmek için küçük bir şans var. Open Subtitles . ستكون هناك فرصة ضعيفة لانهاء هذا الامر بخير لبعض الوقت
    Bu demek ki Tanrı, yaptıklarımızı affetmeye hazır... ve hepimiz için bir şans var. Open Subtitles هذا يعنى ان الله على استعداد ان يغفر الخطايا الكثيرة و بهذا هناك فرصة لنا جميعا
    Berbat iltifat etme şekillerimiz açısından kesinlikle bir şans var. Open Subtitles هناك فرصة أننا سنفشل في مجاملة بعضنا البعض
    Temas gerçekleştirmek için hala bir şans var, çünkü uzaylılar, yüz milyonlarca yıldır Open Subtitles لا تزال هناك فرصة للاتصال, لأنه قد تكون المخلوقات الفضائية أرسلت بالفعل رسالة لنا
    Aslında, methylenedioxyphenylacetone seviyeleri çok yüksek, bu yüzden küçük bir şans var ki bu sizi öldürebilir. Open Subtitles في الواقع, كان يجب ان اراقب مستويات الميثنادوليكس, لذا هناك فرصة ضئيلة ان هذا سيقتلك.
    Çünkü hâlâ o şeyi kapatıp bu toprakları önümüzdeki 10 bin yıl boyunca parlamaktan kurtarmak için bir şans var. Open Subtitles لأنه ما زال هناك فرصة لاغلاق هذا الشيء وحفظ جزءا كبيرا من بلاد الله من التعرض للإشعاع على مدى السنوات 10,000 المقبلة
    Burada ufak da olsa bir şans var, mazide Başkomiserin yanında birazcık gevşek davranmış olabilirim. Open Subtitles هناك فرصة صغيرة في الماضي عندما حاولت ان اتقرب إلى الكابتن
    Bunu ikinizden birinin alması için hala bir şans var. Open Subtitles مازال هناك فرصة أن تتزوجة أحداكما
    bir şans var mı, efendim? Open Subtitles هل هناك فرصة لتجنب ذلك يا سيدي ؟
    Sanirim bu durumdan kurtulabilmek bir şans var ve bence biz başaracağız Open Subtitles أعتقد هناك فرصة.. للنجاح في هذا المعسكر ... وأعتقدأنناسنفعلها
    Onunla olduğum sürece, konuşması için hala bir şans var demektir. Open Subtitles طالما أنا معه ستظل هناك فرصة لكي يتكلم
    Yani bir şans var diyorsun? Open Subtitles اذا انت تقولين لي أن هناك فرصة ؟ ؟
    Denemek ve sakin Sadece. Hala bir şans var. Open Subtitles فقط حاولي و ابقي هادئة مازال لدينا فرصة
    Elimizde Appa'yı bulmak için bir şans var. Denemek zorundayız. Open Subtitles لدينا فرصة لإيجاد ( آبا ) و يجب أن نحاول
    * Biliyor musun bir şans var senin için daha * Open Subtitles ♪ هل تعلم أنه لازال هنالك فرصة لك ؟ ♪
    Beni unutman için bir şans var mı? Open Subtitles هل هناك أي فرصة ان تحاولي نسياني؟
    Sizin bilginiz için onlar ilişkili olduğu herhangi bir şans var mı? Open Subtitles بحسب علمك , هل هناك إحتمال لأنهم ذو صلة قرابة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more