"bir şans vereceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأعطيك فرصة
        
    • سأعطيكِ فرصة
        
    • سأمنحك فرصة واحدة
        
    • أعطيك فرصة
        
    • اعطيك فرصة
        
    • سأعطيك الفرصة
        
    • سأعطيكم فرصة
        
    Sorumu kendim yanıtlamadan önce yanıtlaman için sana son bir şans vereceğim. Open Subtitles لذا سأعطيك فرصة أخرى للإجابة على سؤالي قبل أن أجيب عليه بنفسي.
    Ölmeden önce sana olanları açıklayabilmen için son bir şans vereceğim. Open Subtitles قبل أن تموت سأعطيك فرصة أخيرة لشرح موقفك هذا
    Çekip gitmen için bir şans vereceğim. - Yoksa birlikte ölürüz. Open Subtitles سأعطيك فرصة واحدة لتخرج من هنا أو نموت جميعاً.
    Will'i kendinden kurtarmak için sana bir şans vereceğim. Open Subtitles سأعطيكِ فرصة لإنقاذ ويل من نفسه
    Sana bir şans vereceğim. Open Subtitles سأمنحك فرصة واحدة.
    Beni suratımdan yumruklamanı affedeceğim ve sana ikinci bir şans vereceğim. Open Subtitles سوف أسامحك على ضربك لي في وجهي وسوف أعطيك فرصة ثانية
    Hayatını kurtarman için sana bir şans vereceğim ufaklık. Open Subtitles سوف اعطيك فرصة أيها الفتى الصغير لتنقذ حياتك
    Ama kuzenin pislik Joey hakkında bir şeyler yapman için sana bir şans vereceğim. Open Subtitles و لكني سأعطيك الفرصة لتقوم بشيء من أجل ابن عمك جوي كيس القذارة
    son bir kez düşünmeniz için size bir şans vereceğim Open Subtitles سأعطيكم فرصة أخيرة لتُعيدوا التفكير
    Bu konu hakkında hiçbir şey bilmediğini kanıtlaman için sana bir şans vereceğim. Open Subtitles لذا سأعطيك فرصة عادلة لتُثبت أنّك لا تعرف شيئاً حيال هذا.
    Sana bir şans vereceğim... doğru kararı. Open Subtitles لم تفكر بالأمر كثيرا سأعطيك فرصة واحدة لتصنع
    Tamam, teslim olman için sana son bir şans vereceğim. Open Subtitles حسناً، أنا سأعطيك فرصة واحدة أخيرة للإستسلام.
    Şimdi sana o kapıdan çıkıp gitmeden için sadece bir şans vereceğim yoksa seni atomlarına ayırırım. Open Subtitles .. لذا سأعطيك فرصة واحدة فقط لتخرج من هذا الباب أو سأقطعك ذرة تلو ذرة
    Sende az da olsa inanç görüyorum, o yüzden son bir şans vereceğim. Open Subtitles إنني أثق بك لذا، سأعطيك فرصة أخيرة
    Sende az da olsa inanç görüyorum, o yüzden son bir şans vereceğim. Anlaşma şöyle; Open Subtitles إنني أثق بك لذا، سأعطيك فرصة أخيرة
    Biraz para sıkıntım var alışverişi tamamlayıp hayatını kurtarabilmen için sana bir şans vereceğim ama yeni bir son teslim tarihi var. Open Subtitles لكن... بما أن لدي أزمة سيولة سأعطيك فرصة لإتمام الصفقة
    Will'i kendinden kurtarmak için sana bir şans vereceğim. Open Subtitles سأعطيكِ فرصة لإنقاذ ويل من نفسه
    Sana son bir şans vereceğim. Open Subtitles سأعطيكِ فرصة واحدة أخيرة.
    Sana tek bir şans vereceğim. Open Subtitles سأمنحك فرصة واحدة
    - Sana bir şans vereceğim. Open Subtitles ‏ ‎سأمنحك فرصة واحدة. ‏
    Bu kavgadan kaçmanız için size bir şans vereceğim. Teklifimi kabul etmenizi şiddetle öneririm. Open Subtitles سوف أعطيك فرصة أن تبتعد عن هذا القتال ، وأقترح بشدة أن تقبل عرضي
    Ya seni dışarı gönderip tüm programı riske sokacağım Ya da sana başını kıçından çıkarıp bu şehirde bir fark yaratabileceğimiz bir yardımda bulunman için bir şans vereceğim! Open Subtitles يمكنني إما اطردك الذي من شأنه أن يضع هذا البرنامج كله في خطر، أو أن أعطيك فرصة واحدة أخيرة لتخرج رأسك من مؤخرتك
    Bu kavgadan kaçmanız için size bir şans vereceğim Bay Shaw. Open Subtitles سوف اعطيك فرصة ، أن تبتعد عن هذا القتال سيد "شو"
    Geçmişimizin hatırına sana onurlu bir şey yapman için bir şans vereceğim. Open Subtitles بمجرد عَودتى أنا وأنت سأعطيك الفرصة لتفعل شىءٌ مُشرف
    Sana son bir şans vereceğim. Open Subtitles سأعطيكم فرصة أخيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more