Sorumu kendim yanıtlamadan önce yanıtlaman için sana son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | لذا سأعطيك فرصة أخرى للإجابة على سؤالي قبل أن أجيب عليه بنفسي. |
Ölmeden önce sana olanları açıklayabilmen için son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | قبل أن تموت سأعطيك فرصة أخيرة لشرح موقفك هذا |
Çekip gitmen için bir şans vereceğim. - Yoksa birlikte ölürüz. | Open Subtitles | سأعطيك فرصة واحدة لتخرج من هنا أو نموت جميعاً. |
Will'i kendinden kurtarmak için sana bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيكِ فرصة لإنقاذ ويل من نفسه |
Sana bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأمنحك فرصة واحدة. |
Beni suratımdan yumruklamanı affedeceğim ve sana ikinci bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سوف أسامحك على ضربك لي في وجهي وسوف أعطيك فرصة ثانية |
Hayatını kurtarman için sana bir şans vereceğim ufaklık. | Open Subtitles | سوف اعطيك فرصة أيها الفتى الصغير لتنقذ حياتك |
Ama kuzenin pislik Joey hakkında bir şeyler yapman için sana bir şans vereceğim. | Open Subtitles | و لكني سأعطيك الفرصة لتقوم بشيء من أجل ابن عمك جوي كيس القذارة |
son bir kez düşünmeniz için size bir şans vereceğim | Open Subtitles | سأعطيكم فرصة أخيرة لتُعيدوا التفكير |
Bu konu hakkında hiçbir şey bilmediğini kanıtlaman için sana bir şans vereceğim. | Open Subtitles | لذا سأعطيك فرصة عادلة لتُثبت أنّك لا تعرف شيئاً حيال هذا. |
Sana bir şans vereceğim... doğru kararı. | Open Subtitles | لم تفكر بالأمر كثيرا سأعطيك فرصة واحدة لتصنع |
Tamam, teslim olman için sana son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | حسناً، أنا سأعطيك فرصة واحدة أخيرة للإستسلام. |
Şimdi sana o kapıdan çıkıp gitmeden için sadece bir şans vereceğim yoksa seni atomlarına ayırırım. | Open Subtitles | .. لذا سأعطيك فرصة واحدة فقط لتخرج من هذا الباب أو سأقطعك ذرة تلو ذرة |
Sende az da olsa inanç görüyorum, o yüzden son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | إنني أثق بك لذا، سأعطيك فرصة أخيرة |
Sende az da olsa inanç görüyorum, o yüzden son bir şans vereceğim. Anlaşma şöyle; | Open Subtitles | إنني أثق بك لذا، سأعطيك فرصة أخيرة |
Biraz para sıkıntım var alışverişi tamamlayıp hayatını kurtarabilmen için sana bir şans vereceğim ama yeni bir son teslim tarihi var. | Open Subtitles | لكن... بما أن لدي أزمة سيولة سأعطيك فرصة لإتمام الصفقة |
Will'i kendinden kurtarmak için sana bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيكِ فرصة لإنقاذ ويل من نفسه |
Sana son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيكِ فرصة واحدة أخيرة. |
Sana tek bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأمنحك فرصة واحدة |
- Sana bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأمنحك فرصة واحدة. |
Bu kavgadan kaçmanız için size bir şans vereceğim. Teklifimi kabul etmenizi şiddetle öneririm. | Open Subtitles | سوف أعطيك فرصة أن تبتعد عن هذا القتال ، وأقترح بشدة أن تقبل عرضي |
Ya seni dışarı gönderip tüm programı riske sokacağım Ya da sana başını kıçından çıkarıp bu şehirde bir fark yaratabileceğimiz bir yardımda bulunman için bir şans vereceğim! | Open Subtitles | يمكنني إما اطردك الذي من شأنه أن يضع هذا البرنامج كله في خطر، أو أن أعطيك فرصة واحدة أخيرة لتخرج رأسك من مؤخرتك |
Bu kavgadan kaçmanız için size bir şans vereceğim Bay Shaw. | Open Subtitles | سوف اعطيك فرصة ، أن تبتعد عن هذا القتال سيد "شو" |
Geçmişimizin hatırına sana onurlu bir şey yapman için bir şans vereceğim. | Open Subtitles | بمجرد عَودتى أنا وأنت سأعطيك الفرصة لتفعل شىءٌ مُشرف |
Sana son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيكم فرصة أخيرة |