Size bir şansa daha tanıyorum. Bakalım bir sonuca ulaşabilecek miyiz? | Open Subtitles | سأمنحكم فرصة واحدة الآن, ونرى اى سبيل ستتخذونه |
Yeter de artar bile. Sadece bir şansa ihtiyacım var. | Open Subtitles | هذا وقت وفير، أحتاج فرصة واحدة فحسب. |
Sana bir şansa daha tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أمنحك فرصة واحدة أخرى. |
bir şansa sahip olmaktan bahsediyordun. | Open Subtitles | الآن فقط , كنت تتحدث حول الحصول على فرصة |
Ve bunu yürütmek için başka bir şansa sahip olmanın bir yolu olmasını diliyorum. | Open Subtitles | و كنت أتمنى لو كانت هناك طريقة أحصل بها على فرصة أخرى لأجعل هذا ينجح |
İkinci bir şansa ihtiyaç duymak nedir, bilirim. | Open Subtitles | لأني أعرف ماذا يعني أن تكون في حاجة إلى فرصة ثانية. |
Bayım bir şansa daha ihtiyacım var. Size yalvarıyorum. | Open Subtitles | لا ، أحتاج إلى فرصة ،أتوسل إليك |
Onun bağışlayıcılığını kabul edip ikinci bir şansa sahip olabilirim. | Open Subtitles | أن بإمكاني قبول مغفرته، والحصول على فرصة ثانية. |
Oğlunuzu kurtarmak için bir şansa sahipsiniz. | Open Subtitles | أمامك فرصة واحدة لإنقاذ ابنك |
Dr. Bishop sayenizde ikinci bir şansa kavuştuğumu söyledi. | Open Subtitles | الدكتور يخبرني أنني أحصل على فرصة أخرى ثانية بسببك |
İnsanların ikinci bir şansa sahip olacaklarına inanmıyor musun? | Open Subtitles | هل تؤمن بحصول الناس على فرصة ثانية؟ |
bir şansa daha ihtiyacım var, o kadar. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى فرصة أخرى فحسب هذا كل شيء |
Bazen insanların ikinci bir şansa ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | بعض الأحيان يحتاج الناس إلى فرصة ثانية |
Sadece bir şansa ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلى فرصة فقط |
Bay Garnett. Hayatta ikinci bir şansa sahip oldunuz. | Open Subtitles | سيد غارنيت, لقد تم تقديم فرصة ثانية لك لكي تحيا. |