"bir şansa" - Translation from Turkish to Arabic

    • فرصة واحدة
        
    • على فرصة
        
    • إلى فرصة
        
    • فرصة ثانية
        
    Size bir şansa daha tanıyorum. Bakalım bir sonuca ulaşabilecek miyiz? Open Subtitles سأمنحكم فرصة واحدة الآن, ونرى اى سبيل ستتخذونه
    Yeter de artar bile. Sadece bir şansa ihtiyacım var. Open Subtitles هذا وقت وفير، أحتاج فرصة واحدة فحسب.
    Sana bir şansa daha tanıyorum. Open Subtitles أنا أمنحك فرصة واحدة أخرى.
    bir şansa sahip olmaktan bahsediyordun. Open Subtitles الآن فقط , كنت تتحدث حول الحصول على فرصة
    Ve bunu yürütmek için başka bir şansa sahip olmanın bir yolu olmasını diliyorum. Open Subtitles و كنت أتمنى لو كانت هناك طريقة أحصل بها على فرصة أخرى لأجعل هذا ينجح
    İkinci bir şansa ihtiyaç duymak nedir, bilirim. Open Subtitles لأني أعرف ماذا يعني أن تكون في حاجة إلى فرصة ثانية.
    Bayım bir şansa daha ihtiyacım var. Size yalvarıyorum. Open Subtitles لا ، أحتاج إلى فرصة ،أتوسل إليك
    Onun bağışlayıcılığını kabul edip ikinci bir şansa sahip olabilirim. Open Subtitles أن بإمكاني قبول مغفرته، والحصول على فرصة ثانية.
    Oğlunuzu kurtarmak için bir şansa sahipsiniz. Open Subtitles أمامك فرصة واحدة لإنقاذ ابنك
    Dr. Bishop sayenizde ikinci bir şansa kavuştuğumu söyledi. Open Subtitles الدكتور يخبرني أنني أحصل على فرصة أخرى ثانية بسببك
    İnsanların ikinci bir şansa sahip olacaklarına inanmıyor musun? Open Subtitles هل تؤمن بحصول الناس على فرصة ثانية؟
    bir şansa daha ihtiyacım var, o kadar. Open Subtitles أنا بحاجة إلى فرصة أخرى فحسب هذا كل شيء
    Bazen insanların ikinci bir şansa ihtiyacı vardır. Open Subtitles بعض الأحيان يحتاج الناس إلى فرصة ثانية
    Sadece bir şansa ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج إلى فرصة فقط
    Bay Garnett. Hayatta ikinci bir şansa sahip oldunuz. Open Subtitles سيد غارنيت, لقد تم تقديم فرصة ثانية لك لكي تحيا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more