İsrail İstihbaratı beş yıl önce bir şantaj ağı derledi. | Open Subtitles | المخابرات الإسرائيليّة مُنذ 5 سنوات جمعت معلومات ابتزاز استخباراتيّة. |
Ortak dostumuz, bir şantaj mektubundan bahsetti. | Open Subtitles | صديقنا المُشترك قال شيئًا عن رسالة ابتزاز |
İlk önce bize yeni bir şantaj mektubu lâzım olacak. | Open Subtitles | الشيء الأول الذي نحتاجه هو رسالة ابتزاز جديدة |
Başkanın malikânesinde ayrıca kurbandan bir şantaj notu bulundu. | Open Subtitles | أيضا وجد في سكن العمدة ملاحظة أبتزاز كانت من الضحية |
Başkanın malikânesinde ayrıca kurbandan bir şantaj notu bulundu. | Open Subtitles | العمدة سكن في وجد أيضا الضحية من كانت أبتزاز ملاحظة |
Daha yakın zamanda, A.B.D. devleti Eylül 2008'de, Brezilya'nın Espirito Santo eyaletinde 3 milyondan fazla insanın, siber korsanların gerçekleştirdiği bir şantaj operasyonu kurbanı olduğunu ve karanlığa gömüldüğünü açıkladı. | TED | في الآونة الأخيرة، كشفت الحكومة الامريكية انه في سبتمبر 2008 ، أكثر من 3 ملايين شخص في ولاية اسبيريتو سانتو في البرازيل غرقوا في ظلام دامس ضحايا عملية ابتزاز من قراصنة الانترنت. |
Patchett'i bir şantaj davasında sorgulamışlar. | Open Subtitles | استجوبا بيرس باتشت عن عملية ابتزاز. |
Bu bir şantaj. Acil bir anlaşma isteyecekler. | Open Subtitles | هذا ابتزاز انهم يريدون تسوية سريعة |
- Kanıtıdır. - Bu bir şantaj! | Open Subtitles | يؤيده انه ابتزاز ، ابتزاز |
Bu da bir şantaj. | Open Subtitles | هذا ايضا ابتزاز |
- Evet, bu bir şantaj. | Open Subtitles | نعم ابتزاز |
Bu bir şantaj. | Open Subtitles | هذا ابتزاز |
Bu bir şantaj. | Open Subtitles | هذا ابتزاز. |
Ryan bu yaptığın duygusal bir şantaj. | Open Subtitles | (ريان) إنه ابتزاز عاطفي |
Bu bir şantaj. Olan bu. | Open Subtitles | انه ابتزاز |
Bence, bu bir şantaj. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا أبتزاز |
Ne demek bir şantaj notu? | Open Subtitles | ماذا تقصد بمُذكرة أبتزاز ؟ |
Bu bir şantaj! | Open Subtitles | هذا أبتزاز.. |