"bir şekil" - Translation from Turkish to Arabic

    • شكل
        
    • الشكل
        
    • متحول من
        
    • متحوّل
        
    • الأشكال
        
    • مُتحول
        
    • شكلا
        
    • شكلٍ
        
    Ortaya düzgün bir şekil çıkaramazlar çiziktirmelerinin yüksek sanat olduğuna dünyayı ikna ederler. Open Subtitles غير قادر على تقديم شكل لائق وإقناع العالم بهم سكراولينغز هي الفن العالي
    Her biri farklı ekstra boyutlara karşılık farklı şekillere sahip pek çok evren olduğu düşünülürse, her bir şekil diğerleri kadar gerçek. TED الكل حقيقي مثل كل الآخرين بمعنى ان هناك اكوان كثيرة كل منها له شكل للأبعاد الاضافية
    Bu, çok sevdiğim bir şekil. Bradley, Petrie ve Dumais. TED هذا الشكل الذي أحبه : برادلي و بيتري و دوماي
    Yatay ve dikey elementlere veri atadığımda, zaman içinde bir şekil yaratmak için bu veri noktalarının değerlerini kullanabiliyorum. TED حيث حين أربط القيم بالعناصر الأفقية والعمودية، أستطيع استخدام التغييرات في نقاط البيانات تلك مع مرور الوقت لإنشاء الشكل.
    - ...bir şekil değiştiren tarafından saldırıya uğruyoruz. Open Subtitles من كائن متحول من الفضاء الخارجي كان متنكر على أنه حصاني
    Şekil Değiştiren, kadim bir Şeytandır seçtiği herhangi bir varlığın formunda yaşayabilen bir şekil değiştiricidir. Open Subtitles إن المبدول شيطان غابر، وهو متحوّل ينتحل أيّة هيئة يبتغيها.
    İçinde tek bir şekil bile yok! Şekiller nerede? Open Subtitles لا يوجد أيُ شكلٍ بهـا أصلاً ، أين الأشكال ؟
    Elimde bir katil, bir Vampir ve bir şekil Değiştiren var. Open Subtitles لدي قاتل , مصاص دماء .. و مُتحول
    Bir yüzeyin dışında bir şekil yarattığımızı ve bu sayede kendi kendini sadece suyla temizlediğini düşünün. Yaprakların yaptığı budur. TED تخيل إمكانية إنتاج شكل على خارج سطح ما بحيث ينظف نفسه بالماء فقط. هذا ما تفعله الورقة.
    İşte bir şekil. Aslında bu şekil için, evimde, iç çamaşırlarımla bir yıl boyunca TED إذاً ها هو شكل. في الواقع لقد قضيت حوالي السنة في بيتي،
    Bu, 1390'da Kral II. Richard tarafından çizilen bir şekil. TED هذا شكل جيومنتي تم رسمه للملك رتشارد الثاني في سنة 1390.
    Dairesel bir şekil oluşturması gerektiğinin farkında; ancak yanındakilerle işbirliği yaparak merkezî bir eşgüdüm olmadan şekli oluşturuyor. TED إنها مدركة تماما لحقيقة أنها يجب أن تشكل شكل دائري، ولكن بالتعاون مع جيرانها وتكون الشكل بدون إحداثيات مركزية.
    Ama dürüstçe dersek, üstünde hiç imzâ yok, yalnızca bir şekil! TED لكن لأكون صريحا، ما من شيء مكتوب عليها، إنها شكل فقط!
    Ya da iç içe geçmiş çorapları kullanırlar, eskiden olduğu gibi bir şekil yaratmak için ve bu, bizim için, bir başarısızlık. TED أو لديهم جورب نادي محشي بجوارب نادي أخرى لإعادة الشكل الذي كان سابقًا؛ وهذا بالنسبة لنا غير مبهج.
    diye düşündüm Böylece çekirdek bir şekil oluşturmayı denedim. TED لذلك حاولت أن آتي بالشكل الأساسي, و الذي, عند تكراره ، سيتحول الى هذا الشكل.
    Onu, gülünç bir şekil oluşturduğu, dokunaçları tombul ve tüylü olduğu ve de nadir olduğu için bu kadar seviyorum. TED أحبه لأنه يكوّن هذا الشكل الغريب، وبسبب لوامسه الدهنية المغطاة بالزغب ولأنه نادر.
    Ama gerçek Elizabeth, uzaydan gelmiş bir şekil değiştirici değildir. Open Subtitles و (إيليزابيث) أيضاً ليست فضائي متحول من الفضاء الخارجي
    Herhangi birine, bir şekil değiştiriciyi öldürmesine yardımcı olacak bir bilgi verdin mi? Open Subtitles "هل سرّبت معلومات أبداً للمساعدة في قتل متحوّل ما؟"
    Diğer şekilleri İçinde bulunduran bir şekil. Open Subtitles الشكل الذي يوافق كل الأشكال الأخرى من داخله
    Belki bir şekil Değiştiren'im ama, ben de her erkeğin istediği şeyleri isterim. Open Subtitles ربما أنا (مُتحول) .. ولكني أريد أيه شئ يريده أيه رجل
    Üç boyutlu şekiller ve ortada oluşturdukları alan yeni bir şekil yaratıyor, işlemin sonucunu. TED انها اشكال ثلاثية الابعاد ويصنع الفراغ ما بينهما شكلا جديدا يمثل جمع تلك الارقام
    Şimdi başka bir şekil yansıtmanı ve bu şekli öncekinin dışına yerleştirmeni istiyorum. Open Subtitles و الآن أريد منكِ تصوّر شكلٍ آخر و ضعي ذلك الشكل حول الشكل الذي تصورتيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more