Bunu yaptığımda araştırmalarım, aslında güneş fırtınalarının kendine özgü bir şekle sahip olduğunu ve güneşten uzaklaştıkça bu şeklin değiştiğini gösteriyor. | TED | ونتيجة لذلك فقد أظهر بحثي، أن العواصف الشمسية لها شكل عام، وهذا الشكل يتطور كلما تحركت تلك العواصف بعيدًا عن الشمس. |
Yada bu veriyi alıp organik bir şekle sokarak ekrana yansıtırsam ne olur? Sağdaki şekil | TED | أو ماذا لو كان بإمكاني أخذ تلك المعلومة ووضعها في شكل عضوي هناك على الشاشة؟ الشكل على اليمين هناك |
Bu şekillendirici araçlar, kullanımları esnasında evrime uğradı ve her biri işlevine uygun farklı bir şekle sahip. | TED | تطورت هذه الأدوات المنحوتة والمنقوشة من خلال استخدامها، ولدى كل واحدة شكل مختلف والذي يطابق وظيفتها. |
Yer çekimi olmadan moleküller yoğunluğa göre ayrılmaz ve alevler de tamamen farklı bir şekle sahip olurlar. | TED | من دون الجاذبية، لا تنفصل الجزيئات بالكثافة واللهيب له شكل مختلف تماماً. |
Bazen bu numaralar matematiksel, ve bu gözle bir şekle bakıyorum; Bunu, bunu, ve bunu kullanırsam ne olur. | TED | احيانا, تكون هذه القطع الرياضية بهذا الشكل ان انظر الى شكل ما واقول ماذا سـ يحدث لو استخدمت هذا وهذا وهذا |
Inekleri öldürmeniz gerekmiyorsa ve et herhangi bir şekle sahip olabilirse, bir biftek nasıl olmalı? | TED | عندما لا يكون عليك أن تقتل البقر وباستطاعتك أن تكون أي شكل كيف يجب أن يكون شكلها |
İşin ilginci, basit bir şekle bürünebilecek çok sayıda iblis olmasına rağmen, | Open Subtitles | ما يراوغني هو أن هناك العديد من الشياطين لديهم القدرة على محاكاة شكل بسيط، |
Tamam ama, diyelim ki bu çöreği çok farklı başka bir şekle, deliksiz bir şekle dönüştürmek istediniz. | Open Subtitles | حسناً,لكن افترض أنك أردت تغيير شكل الكعكة إلى شكل مختلف جداً, شكل بلاثقوب. |
İnancı, o şeyin tüketebileceği bir şekle dönüştürmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | إنه يحتاج إلى تحويل الإيمان إلى شكل يستطيع فيه استهلاكه |
Bedenim için sabrım yoktu; onu bir şekle tıkıştırdım. | TED | لم يكن لدي صبر على جسدي؛ ضغطه في شكل |
Bugün hayatta olarak burada bulunmanız dairenizde bulunan cesedin kimliğini tespit etmek ve bu noktaya gelen olaylar için yaptığımız soruşturmayı tamamen farklı bir şekle sokmamız gerektiği izlenimini veriyor. | Open Subtitles | حقيقة وجودك هنا اليوم "حياً" جداً, تعطي تأثيراً على تغيير شكل التحقيق.. إلى شيئ مختلف, |
Onu gerçekten çok komik bulduğunuz bir şekle girmeye zorlamalısınız. | Open Subtitles | لازم تجبره يتخذ شكل يضحكك فعلا |
İkimiz de daha iyi bir şekle gelebiliriz. | Open Subtitles | أعني كلنا فى شكل جيد |
4B baskı arkasındaki fikir şudur, çoklu malzemeli 3B baskı alırsınız - böylece birden çok malzeme katabilirsiniz-- ve yeni bir kabiliyet eklersiniz, bu değişimdir, hem de hemen, parçalar bir şekilden başka bir şekle kendi kendilerine dönüşebilir. | TED | الفكرة وراء الطّباعة الرباعيّة الأبعاد هي أن تأخذ طابعة ثلاثيّة الأبعاد متعدّدة المواد -- حتّى تتمكّن من استعمال عديد المواد -- ثمّ تقوم بإضافة قدرة جديدة، وهي التّحويل، والتي تعني أنّ الأجزاء يمكنها أن تتحوّل مباشرة من شكل إلى آخر بصفة ذاتيّة. |