Biri ölen denizcinin içinde bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | أحدهم كان يبحث عن شيء ما داخل جندينا الميت. |
Gece lambası hala açık, şüpheli bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | ضوء القراءة ما زال مضاء اذن فالجاني كان يبحث عن شيء |
- bir şey arıyormuş. Ya da birini. Evet. | Open Subtitles | إنها تبحث عن شيء أو ربما شخص |
Evet, haklısın. Birisi bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | ،حسنًا، أنت مُحق أحدهم كان يبحث عن شيءٍ ما |
- Görünen o ki, biri bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | حسنًا,يبدو أن شخص ما كان يبحث عن شيئ ما. |
Birisi bir şey arıyormuş, bundan eminim. | Open Subtitles | هناك شخص كان يبحث عن شيء معين, وهذا امر مؤكد. |
Ofisi yağmalanmış. Biri bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | تمَّ تفتيش مكتبها، أحدهم كان يبحث عن شيء ما. |
Daha çok bir şey arıyormuş gibi geldi bana. | Open Subtitles | في الأغلب كان يبحث عن شيء ربما كان يدرس |
Çok tuhaf çünkü mektup açıcı 90 derecelik açıyla giriyor sonra sanki bir şey arıyormuş gibi 60 derecelik açıyla beynine gidiyor. | Open Subtitles | هذا غريب لأن الفتاحة دخلت بزاوية 90 درجة ثم إنحرفت بزاوية 60 درجة إلىمخهأعلىوكأنه... كان يبحث عن شيء .. |
- Birisi bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | شخص ما كان يبحث عن شيء ما |
Ama bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | لكنه كان يبحث عن شيء |
bir şey arıyormuş gibi kalçasını yokluyor. | Open Subtitles | انظر انه يلمس وِركه كأنه يبحث عن شيء ما |
Hani, sarhoş bir adam sokak lambasının altında bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | الذي رأى سكراناً يبحث عن شيءٍ ما تحت إنارة الشارع؟ |
Ronnie bir şey arıyormuş. Para mı? | Open Subtitles | كان (روني) يبحث عن شيءٍ ما. |
Biri kesinlikle bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | شخص ما بالتأكيد كان يبحث عن شيئ ما |