"bir şey bilmiyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعرف أي شيء
        
    • يعلم شيئاً
        
    • يعرف شيء
        
    • تعلم أي شيء
        
    • لا يعرف شيئا
        
    • لا يعرف شيئاً
        
    • لا تعرف شيئا
        
    • لا تعرف شيئاً
        
    • لاتعرف شيء
        
    • تعلم شيئاً
        
    • يعلم أي شئ
        
    • يعلم أي شيء
        
    • يعرف شيئًا
        
    • يعرف اي شيء
        
    • يعلم اي شئ
        
    Silikonlar ondan çalınmış, bir şey bilmiyor olacaktır. Open Subtitles إن كانت الاثداء المزوعة قد سُرقت منه فإنه لا يعرف أي شيء
    Geçirdiği sinir krizlerinini arasında söylemeye çalıştığı şeylere bakılırsa, bir şey bilmiyor. Open Subtitles أنا لا أعتقد أنها يعرف أي شيء. وانا ذاهب الى محاولة التحدث لها مرة أخرى، على الرغم من.
    Anlayacağın, bu adam hakkında kimse bir şey bilmiyor. Open Subtitles أترين, هذه هي المشكلة. فلا أحد يعلم شيئاً عن هذا الرجل
    Arkadaşım ve bir kız öldürüldü, kimse de bir şey bilmiyor. Open Subtitles لقد قتلوا أحد أشقائي وفتاة ولا أحد يعرف شيء
    Ama, majesteleri, o bir kraliyet yemeğini planlamak hakkında hiç bir şey bilmiyor. Open Subtitles ولكن سيدي أنها لا تعلم أي شيء عن تحضير المأدبة
    Kocası bir şey bilmiyor. İşteymiş. Open Subtitles الزوج لا يعرف شيئا كان في العمل
    Sürgündeki FLN başkanı ile görüştüm, ama o da bir şey bilmiyor. Open Subtitles تكلمت مع رئيس منفي سابق للجبهة، لكنه لا يعرف شيئاً
    Çocuk anahtar ve kasa hakkında hiç bir şey bilmiyor. Open Subtitles إنه لا يعرف أي شيء عن صندوق حفظ الأمانات أو المفتاح
    Ve davam denen şey hakkında, kimse bir şey bilmiyor. Open Subtitles ولا أحد يعرف أي شيء عن قضيتي المزعومة، مفهوم؟
    Hiç bir şey. Hiç bir şey bilmiyor ve bilmeyecek. Open Subtitles لاشيء، يجبألايعرفأيشيء، ولن يعرف أي شيء
    Josh da bir şey bilmiyor ve bilmesi gerekmiyor. Open Subtitles و"جوش" لا يعرف أي شيء أيضاً ولا حاجة له ليعرف
    Bırak onu Theo. bir şey bilmiyor. Open Subtitles اتركه يا ثيو انه لا يعلم شيئاً
    bir şey bilmiyor. En azından önemli bir şey. Open Subtitles إنّه لا يعلم شيئاً لا شيء مهم.
    Beyinlerin tadına bayılmalarının dışında, zombiler hakkında kimse bir şey bilmiyor. Open Subtitles الحقائق الأخرى أنها تجد العقول شهيه عندما يتعلق الأمر بالزومبي لا أحد يعرف شيء
    Hükümet bunların ilaç şirketleri, diğer lobiler ve tıp lobileri tarafından saklandığı konusunda hiç bir şey bilmiyor. Open Subtitles الحكومة لا تعلم أي شيء ما لم يقال من قِبل شركات اﻷدوية و من قِبل جماعات ضغط "لوبي" أُخرى و "لوبيات" طبّيّة.
    - Çocuk bir şey bilmiyor. - Evet, oğlun bir şey bilmiyor. Open Subtitles انه لا يعرف شيئا
    O da işe yaramayan soy zincirini kırma dışında bir şey bilmiyor. Open Subtitles ، انه لا يعرف شيئاً سوى أن تنقية الدم لن تفلح
    Angela ya bir şey bilmiyor veya Oscar'ı hak ediyor. Open Subtitles و أنجيلا لا تعرف شيئا أو أنها تستحق الأوسكار عن تمثيلها
    Size şu kadarını söyleyeyim. Şişman kadın bir şey bilmiyor. Open Subtitles يمكنني أن أقول لكم أن تلك المرأة السمينة لا تعرف شيئاً البتة
    Nato hakkında bir şey bilmiyor musunuz? NATO hakkında bir şey bilmiyorum. Open Subtitles أنت لاتعرف شيء عن ألناتو أنا لا أعرف شيء عن ألناتو
    Polisler bir şey bilmiyor. Ha bilseler de bir şey yapmazlar. Open Subtitles الشرطة لا تعلم شيئاً إنهم لا يفعلون ذلك مطلقاً
    O da bütün zaman boyunca sızmıştı. bir şey bilmiyor. Open Subtitles وهو كان ثملاً، مغمى عليه طوال الوقت ولا يعلم أي شئ
    Hiç biri Ron veya Metro York Financial hakkında bir şey bilmiyor. Open Subtitles ولا أحد منهم يعلم أي شيء عن (رون) أو مؤسسة ميترو يورك المالية
    Kolombiya ordusundaki kaynaklarıma baktım. Kimse o puştla ilgili bir şey bilmiyor. Open Subtitles لقد تحققت من مصادري في الجيش الكولومبي ولا أحد يعرف شيئًا
    Kimse bunlar hakkında bir şey bilmiyor. Open Subtitles لا احد يعرف اي شيء عنهم
    Çocuk hakkında bir şey bilmiyor gibi. Open Subtitles فيما يبدو لا احد يعلم اي شئ ...عن هذا الصبي, ونحن نعتقد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more