Bu soruyu birkaç yıl kadar önce kendime sorduğumda, endişe verici bir şey keşfettim. | TED | حسناً، عندما طرحت هذا السؤال على نفسي منذ بضع سنوات، اكتشفت شيئاً خطيراً. |
Evlilik ziyareti seksinden bile daha iyi bir şey keşfettim. | Open Subtitles | اكتشفت شيئاً أفضل من معاشرة الزيارة الزوجية. |
Kan örneklerine bir kere daha baktım ve çok şaşırtıcı bir şey keşfettim. | Open Subtitles | كما ترى , كان يوجد لدى وجهة نظر أخرى بهذه العينات ولقد أكتشفت شيئاً مثيراً للغاية |
Genel tarama yaparken tuhaf bir şey keşfettim. | Open Subtitles | كنتُ أجري التشخيص العام عندما أكتشفت شيئاً مثيراً للفضول |
Aynasızlar ve takma isimleri hakkında çok ilginç bir şey keşfettim. | Open Subtitles | لقد إكتشفت شيئا مثيرا للإهتمام عن الشرطة والألقاب |
Dün gece harika bir şey keşfettim. | Open Subtitles | إكتشفت شيئا رائعا بالأمس |
Martin, büyük bir şey keşfettim! | Open Subtitles | مارتن) ، لقد وجدت إكتشافاً عظيم) |
Çok daha ürkütücü bir şey keşfettim. | Open Subtitles | لقد اكتشفت شيئا مزعجا فى الأشعة المقطعية لرأسه. |
Ama bunlar daha yüzeysel şeyler. Başka bir şey keşfettim. | Open Subtitles | لكن تلك البداية فقط, لقد اكتشفت شيئاً آخر |
Şansa yaver gitti ve mucizevi bir şey keşfettim. | Open Subtitles | لحسن الحظ اكتشفت شيئاً رائعاً |
Çünkü bir şey keşfettim. | Open Subtitles | لأنني اكتشفت شيئاً |
Memur Gillespie'yi incelerken başka bir şey keşfettim. | Open Subtitles | بينما كنت أفحص الضابط (غليسبي)، اكتشفت شيئاً آخر. |
Jason'ın resimlerinde bir şey keşfettim. | Open Subtitles | انا ربما اكتشفت شيئاً |
Mira. Müthiş bir şey keşfettim. | Open Subtitles | (ميرا) ، لقد وجدت إكتشافاً رائعاً |
Eve döndüğümüzde, bir şey keşfettim. | Open Subtitles | وعندما عدت للمنزل, اكتشفت شيئا |
bir şey keşfettim. Süvari tesadüfî bir sırayla öldürmüyor. | Open Subtitles | لقد اكتشفت شيئا الفارس لا يقتل عشوائيا |