"bir şey olmadığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يوجد شيء
        
    • أن لا شيء
        
    • ليس هناك شيء
        
    • أنه لا يوجد
        
    • لايوجد شيء
        
    • أنه ليس هناك
        
    • أنه ما من
        
    • مامن شيء
        
    • أنه ليس لديه ما
        
    • أنّه لا يوجد هناك ما
        
    • انه لا شيء
        
    • شيئا خطأ
        
    • شئ إضافى
        
    Bana bu araba hakkında ciddi bir şey olmadığını söyle. Open Subtitles اخبريني هل لا يوجد شيء غريب بجديه حيال هذه السياره؟
    Birinin kötü bir şey olmadığını görmesi için sadece dördümüze bakması yeterli. Open Subtitles كل ما على أي شخص أن يفعله، هو أن ينظر إلى أربعتنا أعني، كي نتأكد من أنه لا يوجد شيء خاطئ
    Çin yemeğinden daha güzel bir şey olmadığını herkes kabul edebilir mi? Open Subtitles حسناً، يمكن أن نوافق كلنا أن لا شيء أفضل من الطعام الصيني
    İnsanlık için Orta Doğu'daki barıştan daha önemli bir şey olmadığını da biliyorum. Open Subtitles أعلم أيضاً أنه ليس هناك شيء أهم للبشرية من السلام في الشرق الأوسط
    Çerokili kızıl derili bir hatundan daha güzel bir şey olmadığını sen söyledin. Open Subtitles لقت قلت بنفسك يا أبي أنه لا يوجد شئ أفضل من محاربة المرأة
    Almanı istedim, çünkü korkacak bir şey olmadığını bilmen gerekir. Open Subtitles أردتكِ أن ترينها لتعرفين أنه لايوجد شيء لتخافين منه.
    Bana endişelenecek bir şey olmadığını söyleme auran bunun tamamen zıttını söylüyor. Open Subtitles لا تخبريني أنه ما من داع للقلق. لأن عينك تخبرني العكس تمامًا.
    Pekala, eğer gecenin bir yarısında, endişe etmemi gerektirecek bir şey olmadığını söylemek için beni uyandırman gerekiyorsa, ...endişe etmemi gerektirecek bir şeyler olduğu izlenimi veriyor bana. Open Subtitles اذا كان يجب عليك ان توقظيني في منتصف الليل كي تخبريني انه لا يوجد شيء كي اقلق منه, هذا يجعلني افكر بان هناك شيءٌ كي اقلق منه
    Roger, Erkekler Derneği'nde bir şey olmadığını söyledi. Open Subtitles قال روجر انه لا يوجد شيء يحدث في جمعية الرجال
    İneğin altında bir şey olmadığını biliyordu. Open Subtitles كان يعلم أنّه لا يوجد شيء تحت تلك البقرة
    Evet ama yapabilecekleri bir şey olmadığını söylediler. Open Subtitles نعم. لَكنَّهم أخبروني أنه لا يوجد شيء يمكنهم القيام به
    Bir suçtan iki kez yargılama konusunda yapabilecekleri bir şey olmadığını söylediler. Open Subtitles قالوا لا يوجد شيء يمكنهم القيام به . مضاعفة خطر.
    Ben de İncil'i herkes kadar bilirim ama davranış analizinde din kadar yoruma açık bir şey olmadığını da bilirim. Open Subtitles اسمع,انا اعرف الانجيل بقدر اي أحد لكنني اعرف ايضا انه لا يوجد شيء اكثر انفتاحا للتفسير السلوكي من الدين
    Profesör'ün aile doktoru olarak endişelenecek bir şey olmadığını söylemeliyim. Open Subtitles ...كطببيب لعائلة الاستاذ أستطيع القول أن لا شيء يدعو للقلق
    Acil bir şey olmadığını ama günün birinde olabileceğini söyle. Open Subtitles أخبريه أن لا شيء ضروري لكن يوما ما قد يصبح ضروري
    Lütfen, merak edecek bir şey olmadığını ve teşekkürlerimi iletin. Open Subtitles رجاء أشكر سمو الأميره. أخبرها ليس هناك شيء لتقلق بشأنه. الأمر ليس خطيراً في الواقع.
    Dermatologun endişeleneceğin bir şey olmadığını söylemedi mi? Open Subtitles ألم تقل طبيبة الجلدية أنه ليس هناك شيء لتقلقي بشأنه؟
    Korkacak bir şey olmadığını ve sadece onları sevmek ve korumak istediğimizi anladıklarına göre, bize katılmanın yolunu onlar bulmalılar. Open Subtitles يجب أن يدركوا الآن أنه لا يوجد خوف وأننا نرغب بكل الامان والحب لهم يجب أن يجدوا طريقة للإنضمام إلينا
    Galiba, bu işin içinde onur duyacak bir şey olmadığını sonunda anladın. Open Subtitles أعتقد أنه فى النهاية أنت تعرف أنه لا يوجد شرف فى هذا.
    Endişelenecek bir şey olmadığını söylemiştim. Open Subtitles .لقد اخبرتك لايوجد شيء للقلق بشأنه
    Babam, benden değerli bir şey olmadığını söyledi. Open Subtitles يقول والدي أنه ما من شيء أعلى من مستواي.
    Sana kaybedeceğin bir şey olmadığını ama kazanacağın şeyin yepyeni bir hayat olduğunu söylemeye çalışıyorum. Open Subtitles إنني أحاول أن أُريك أنه مامن شيء لتخسره وأمامك كل شيء لتجنيه بأن تعترف لنـا
    Diğer çocuk diyecek bir şey olmadığını bilir. Open Subtitles و بقية الأطفال يعرفون أنه ليس لديه ما يقول.
    Böyle koruyacaksınız. Canavar dostun korunacak bir şey olmadığını söyledi. Open Subtitles صديقك الوحش قال أنّه لا يوجد هناك ما نحميها منه
    Sadece korkacak bir şey olmadığını biliyorlar. Open Subtitles يَعْرفونَ انه لا شيء هناك لِكي يخافون منه
    Sadece ters bir şey olmadığını biliyorum. Hadi, içeri gelin. Open Subtitles أنا أعرف إنه لا يوجد شيئا خطأ الآن، هيا تعالى إلى الداخل
    Yapılabilecek başka bir şey olmadığını görüyorsun. Open Subtitles . نحن لا نستطيع عمل أى شئ إضافى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more