Bilmiyorum, ben sadece artık bir şey yapamam gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ، أنا أشعر فقط أنني لا أستطيع أن أفعل أي شيء بعد الآن |
Mutlaka kendine göre nedenlerin vardır ama ben buradan bir şey yapamam. | Open Subtitles | أنت، بلا ريبٍ، لديك أسبابك، لكن لا يمكنني فعل شيء وأنا مسجون. |
Nedenini bilmiyorum ama bunu geri döndürmek için bir şey yapamam. | Open Subtitles | لستُ أعلم السبب، لكن ما خلى قدّ ولّى ولا يمكنني تغييره. |
Ama ben bir şey yapamam, Madam. Elimden bir şey gelmez. | Open Subtitles | ولكنى لا أستطيع فعل شئ ياسيدتى انه خارج عن سلطتى |
Bu konuda bir şey yapamam şerif. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع المساعدة فيما كيف تحدث, أيها المدير |
Limanın kokusu konusunda bir şey yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيئ بشأن رائحة الميناء |
Bu konuda bir şey yapamam ama bir daha arkamdan iş... | Open Subtitles | ليس بيدي حيلة حيال ذلك، لكنإنتصرفتمنوراء ظهري مُجدداً.. |
Üzgünüm, senin için başka bir şey yapamam. | Open Subtitles | أنا آسف ، لا أستطيع فعل شيء آخر لأجلك يا لايسي |
Onunla bir şey yapamam! Konu bu! | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفعل أي شيء به, هذه هي النقطة |
Önemli bileşen olmadan daha fazla bir şey yapamam. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أفعل أي شيء آخر بدون المكوّن الحيوي |
Hiç kimse için bir şey yapamam. O kayıtlarda yok mu? | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفعل أي شيء لأي أحد |
Bak, eğer bununla ilgili bir şey yapmayacaksan benim olayı anlamam lazım ki bir şeyler yapabileyim ama burada bir şey yapamam! | Open Subtitles | أنظر, أنّ لم تقم بفعل شيء حيال هذا أحتاج لتفكير في الأمر حتى يمكنني فعل شيء حياله لكن لا يمكنني فعله هنا |
Bu konuda bir şey yapamam. Ve sen niye bu S1 bilmem neyi bu kadar önemsiyorsun? | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء حيال ذلك ثمّ لماذا أهتم أصلاً بما تريد تلك المجموعة فعله؟ |
Nedenini bilmiyorum ama bunu geri döndürmek için bir şey yapamam. | Open Subtitles | لستُ أعلم السبب، لكن ما خلى قدّ ولّى ولا يمكنني تغييره. |
Bunun için bir şey yapamam ama size yardım edebilirim. | Open Subtitles | ولا يمكنني إيقاف هذا لكن بإمكاني مساعدتكم |
Bunun hakkında bir şey yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل شئ حيال ذلك , أنت تعلم |
Eğer hizmetçiler dedikodu yapıyorsa, bir şey yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع المساعدة إذا كان الخدم ثرثارين. |
Yardıma ihtiyacım var, Bay Stoker. - bir şey yapamam! | Open Subtitles | ولكنني أريد المساعدة يا سيد ستوكر - لا يمكنني فعل شيئ - |
Yani beni pataklamak istiyorsan, sanırım pek bir şey yapamam. | Open Subtitles | لذا إن كنت تريدين أن تضربيني فليس بيدي حيلة. |
Özür dilerim. bir şey yapamam. Sihirbaz değilsin. | Open Subtitles | أعتذر، لا أستطيع فعل شيء أنت لست بساحر |
Onu göremezsem bir şey yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل أي شيئ وأنا لا أراه |
Eğer parayla reklam vermezlerse, platform oluşturmazlarsa bir şey yapamam ki. | Open Subtitles | إذا لم يدفعوا مستحقّات الإعلانات، كأساس لا يمكنني فعل أيّ شيء |
Bunun hakkında bir şey yapamam. | Open Subtitles | حسناً، لا يمكنني أن أقوم بأي شيء حول ذلك |
Ve bu konuda bir şey yapamam. | Open Subtitles | و لا يمكنني القيام بأي شيء حيال هذا الأمر |
Birisi resmî olarak olay olduğuna dair ihbar etmedikçe bir şey yapamam. | Open Subtitles | نعم، حسنٌ، لا يُمكنني فعل شيء حتى يتصلُ أحدّهم لجريمة قتل |
Bu bir gelenek. Bunu hakkında bir şey yapamam. | Open Subtitles | إنها عادة لا أستطيع فعل أي شيء من أجلك |