Sözünü tutacağını ve arkasında duracağını gösteren Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | ، من الأفضل أن تفعل شيئاً حتّى يتأكّد أنّكَ تتعهّد بكلمتك |
Öyle Bir şey yapmalısın ki; | Open Subtitles | عليكَ أن تفعل شيئاً خاص شيئاً مثير للإعجاب |
Eğer kalkmak istiyorsan benim için Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن ذلك عليك أن تقوم بشيء من أجلى |
Daha hala vakit varken, bu konuda Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | تعلمين، بأنكِ لابد أن تفعلي شيء لذلك قبل فوات الأوان. |
Şimdi sen benim için Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | والآن أريد أن تفعلي شيئاً لأجلي |
Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتصرف! |
Bir şey yapmalısın. - Hay! | Open Subtitles | (دة مش بيتنفش يا (جوردن لازم تعمل حاجة |
Saçlarına Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | يتعين عليك أن تفعل شيئا مع الشعر الخاص بك. |
- Benim için Bir şey yapmalısın. - Bak, beni rahat bırakman gerekiyor. | Open Subtitles | اريدك ان تفعل شئ لي - انظري , يجب ان تتركيني لوحدي - |
- bu kararı vermeden önce benim için Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | قبل ان اوافق يجب ان تفعل شيء من اجلى |
İstediğin her şeyi vereceğim ama önce benim için Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | سأعطيك كلّ ما تريد، ولكن عليك أن تفعل شيئاً لأجلي أوّلاً. |
O yüzden benim için Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | وهذا هو السبببأن أحتاجكِ أن تفعل شيئاً لي. |
Çünkü bu sefer bizim için kesinlikle Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | لأن في هذا الوقت, نريدك أن تفعل شيئاً حقاً |
Sana yardım edebilirim. - Önce benim için Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | يمكنني مساعدتك لكن أولاً عليك أن تقوم بشيء من أجلي. |
Sanırım benim için Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | أعتقد أنك يجب أن تقوم بشيء لأجلي الآن |
Fakat gösteri için başka Bir şey yapmalısın mesela koordinasyon veya üyelerimize yardımcı olmak gibi | Open Subtitles | ولكن من الافضل ان تفعلي شيء اخر مثل التنظيم او الاعتناء باعضاء فرقتنا |
Sadece kendin için Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تقرري أن تفعلي شيئاً من أجلك |
Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتصرف! |