"bir şey yapmamış" - Translation from Turkish to Arabic

• يفعل أي شيء
• يفعل شيئا
• يفعل شيئاً
• لايقوم بعمل

Eğer doğruysa, yanlış bir şey yapmamış.
اذا كان هذا صحيحا، وقال انه لم يفعل أي شيء خطأ.

Onlara bir şey yapmamış küçük bir kurbağayı öldürdüler.
لقد قتلوا ضفدع صغير لم يفعل أي شيء

Burada, 22 yaşında hata yapmamış olan, ya da pişmanlık duyduğu bir şey yapmamış olan var mi?
هل استطيع أن أرى برفع الأيدي أي من الموجودين هنا لم يقترف خطأ أو يفعل شيئا يستوجب الندم عندما كان في 22؟

Eğer bir şey yapmamış olsa onu tutmazlardı.
لم يكونوا ليسجنوه لو لم يفعل شيئا

Aşırı doz almış ve onun her kim beraberse bunun için bir şey yapmamış direk olarak halıya sarıp atmışlar.
تناولت جرعة فائقة والذي كان معها لم يفعل شيئاً سوى لفّها والتخلّص من جثتها

O zamandan beri bir şey yapmamış. Gözden uzakta olmalı.
لم يفعل شيئاً بعد ذلك، أظنه توارى عن الأنظار

Ve bir de özel öğrencilere hiç iyi bir şey yapmamış Bay Kang'ı öğretmen yapmak, ateşe yağ dökmek gibi bir şey olur.
وحقيقة ان الاستاذ كانج لايقوم بعمل جيد وتركه يدرس هؤلاء الطلبه كوضع الزيت على النار

Hâlâ benim için bir şey yapmamış köşe ofisteki ukala bir avukatsın.
والذي لم يفعل أي شيء لي حتى الآن

Bir yanlışlık olmuş, o bir şey yapmamış.
‫كان هناك خطأ ‫فهو لم يفعل أي شيء

Kız hiç bir şey yapmamış olsa bile O'nu öldürmekle tehdit etti.
أنها فقط هددت بقتله إذا لم يفعل شيئا.

- ve hiç bir şey yapmamış olduğunu, değil mi?
وانه لم يفعل شيئا ، حسنا ؟

Görünüşe göre klon yanlış bir şey yapmamış.
يبدو بالنسبة لى أن المُستنسخ لم يفعل شيئاً خطأ.

Kızının bu insanları öldürdüğünü bilip de bir şey yapmamış olabilir mi?
أيمكن أنّه كان يعرف أنّ إبنته كانت تقتل كلّ هؤلاء الأشخاص ولم يفعل شيئاً حيال ذلك؟

Hayatında gayri meşru bir çocuktan başka bir şey yapmamış biri olmaktansa bu kişi olmayı tercih ederim.
حسنا ، أفضل أن أكون ذلك بدلاً من أن أكون صبي غير ناضج لا يفعل شيئاً في حياته سوى أن يكون أباً لطفلة غير شرعية.