Ama kendinizi suçlayacak bir şeyiniz yoksa, bu sizi etkileyemez. | Open Subtitles | ولكن عندما لا يكون لديك شيء لتعاتب نفسك عليه، ستعاني |
Bu suçlamaları destekleyecek bir şeyiniz yoksa ben gidiyorum. | Open Subtitles | ما لم يكون لديك شيء لدعم هذه الاتهامات، انا ذاهب الى الخروج من هنا. |
Gösterecek bir şeyiniz yoksa binin hemen | Open Subtitles | لو لم يكن لديك شيء لتعلنه اذهبوا الى القطار |
Kendiniz için söyleyecek bir şeyiniz yoksa, susun! | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك شيء لتقوله عن نفسك, فـ"أصمت" |
Saklayacak bir şeyiniz yoksa dedektifin aşağıya inmesini neden istemediniz? | Open Subtitles | طالما ليس لديك ما تخفيه فلمَ لم ترِد نزول المفتّش إلى هنا ؟ |
Saklayacak bir şeyiniz yoksa dedektifin aşağıya inmesini neden istemediniz? | Open Subtitles | طالما ليس لديك ما تخفيه، فلمَ لم ترِد نزول المفتّش إلى هنا؟ |
Soracak başka bir şeyiniz yoksa... | Open Subtitles | ...إذ لم يكن لديك شيء لتسألي عنه |